17 Mart 2020 Salı

Korona / Karantina İle İmtihanımız

Traji-komik bir olay.

Hatta ondan da öte.

Ankara’da Ali P. İsimli bir vatandaş geçtiğimiz hafta umreden dönmüş. Ali P. Gece uyurken komşulardan biri Ali P. ‘nin daire kapısına kilit vurup dışarı çıkmasını engelleyerek kendince Ali P.’ye karantina uygulamış. Sabah uyanıp markete gitmek isteyen Ali P. kapıyı açamamış. Komşularını arayan Ali P.  kendisine karantina uygulamak amacıyla kapının üzerine kilitlendiğini öğrenince hem polis çağırmış hem de çilingir. Yardım istediği komşular da kapıya kilit vuran diğer komşuya destek çıkmış. Ali P. artık bu apartmanda oturmak istemediğini beyanla “en kısa sürede evi satıp başka bir yere taşınacağım” demiş.

Adam 1 hafta önce Umreden gelmiş evinde yatıyor. Hastalığın kuluçka süresi 14 gün. Geldiğinde karantinaya alınması gereken kişi karantinaya alınmamış. Teste tabi tutulmamış. (Tutulmamış diyoruz çünkü bugüne kadar teste tabi tutulan kişi sayısı toplam 8500. Bu da teste tabi tutulma ihtimalini neredeyse sıfırlıyor) Bu adam 1 haftada kaç kişiyle oturdu, konuştu, sarıldı, öpüştü kendi bile bilmiyordur.

Bu sadece umrecilerle alakalı bir durum değil. Avrupa'dan , Amerika'dan , Uzakdoğu'dan gelenler için de geçerli. Umreciler gözönde olduğu için dikkat çekiyor. Şeyma Subaşı ve İtalyan sevgilisi, Kenan Doğulu ve Beren Saat…  gibi insanlar da geçtiğimiz hafta yurtdışından geldiler ama karantina filan hak getire.

Panik yok ama karmaşa var, umursamazlık var.

Umreden dönen son kafilenin hangi tarihte ve hangi güzergahtan geleceği belli olmasına rağmen nerede karantinaya alınacağı programlanmamış. Son anda Ankara'da KYK yurtlarında karantinaya alınmasına karar veriliyor. Gece saat 03.00 da yurt apar topar boşaltılıyor. Eşyalarını , yataklarını bile toplayamayan öğrenciler sokakta. Bir taraftan tatile çıkmayın, dolaşmayın, şehirlerarası yolculuk yapmayın diye insanlar uyarılırken diğer taraftan gecenin saat 03.00’ında yol parası olup olmadığı bilinmeyen, bilet bulup bulamayacağı  belli olmayan öğrencilere memleketinize gidin deniliyor. Düzenlenmemiş, temizliği yapılmamış, hijyeni sağlanmamış yurda umreci vatandaşlar yerleştirilmiş. Umreciler durumdan rahatsız. Gece sokağa bırakılan öğrenciler durumdan rahatsız. 

Bazı umreciler memleketleri Erzurum'a gitmek için karantinadan kaçıp özel otobüs tuttu. 28 kişilik bu grup Çorum'da yakalandı. İçlerinde hasta var mı? ve yolda kaç kişi ile temas ettiler belli değil. Yine ferdi olarak kaçan bazı umrecilerin Erzurum'a ulaştığı bilgisini Erzurum Valisi yaptığı basın açıklamasında dile getirdi.


Karantinadan çıkmak isteyen bazı umrecilerle polis arasında gerginlik ve itiş-kakış yaşandı. Bir umreci kızdığı polis memurunun üzerine "ben hastaysam sen de hasta ol" diyerek birkaç kez tükürdü.


Bu olayın bir yönü.

Sosyalmedyada izlediğim videolarda da karantina mantığına aykırı durumlar var. Bir yemek kuyruğu gördüm. Sanırsın hastalık bulaşsın diye insanlar oraya özellikle kapatılmış gibi. Bu uygulamanın yapıldığı toplulukta 1 kişi hasta ise 14 günün sonunda oradakilerin tamamı hasta olur. Hatta hastalık bulaşanlardan kuluçka döneminde olanlar sağlam diye memleketlerine bile gönderilir. Bu insanlar toplumdan tecrit edildikleri gibi birbirlerinden de tecrit edilmeliydi. Mümkün olduğunca küçük gruplara ayrılmalı ve yine mümkün olduğunca bir araya gelmeleri engellenmeliydi.

Yurtdışından gelen vatandaşlar Ankara'da, İstanbul'da uçaktan inip iç hatlara aktarma yapıyor. Burada iç hat yolcusu ile karışarak memleketine gidiyor.

İngiltere'den uçuşlar yasaklanmadığı için Türkiye'ye gelmek isteyen taşıyıcı (henüz kuluçka dönemindeki) bir İtalyan, Fransız, Alman bir kaç yüz avro masraf yapıp İngiltere'ye geçip oradan doğrudan uçuşla ülkemize girdi. İngiltere'den uçuşlar dün alınan kararla yasaklandı ve bu sabah saat 08.00 itibariyle yürürlüğe girdi.

Bugün Türkiye'de virüse rastlanmasının 7.günü. Bu 7 gün içerisinde uçuş yasağı konmayan ülkelerden (Umreciler hariç) kaç kişi yurda giriş yaptı? Kaçına test yapıldı? Kaçı karantinaya alındı?

Hepsi birer muamma

Kimseyi suçlamak istemiyorum.

Kimsenin yaptığını inkar etme derdinde de değilim.

Ama ortada ters giden birşeyler var.

Görünen o ki.

"-mış gibi" yapılıyor. Sosyalmedya ve toplumsal tepki bazlı hareket ediliyor. 21 Bin umreciden ve yurtdışından gelen sayısını bilmediğimiz diğer yolculardan oluşan tepkiler sonrası sadece 5300 tanesi (o da umreci) karantinaya alındı. Karantina da plansız programsız ve mantığa aykırı şekilde uygulanıyor. Tepkiler birkaç gün daha gecikse bu 5300 kişi de memleketine gidecek ve yakınları ile öpüşüp koklaşacaktı. 

Bir diğer taraftan bu 5.300 kişi umreden değilde doğu-batı farketmeksizin herhangi bir ülkeden gelse bu kadar tepki çekmez ve karantina da uygulanmazdı. 

Sosyalmedya ve toplumsal tepkilere göre hareket edildiği için vatandaş sanıyor ki çok iyi çalışılıyor. Çok sıkı önlemler alınıyor.

Tepkiler oluşunca karar almak belki çalışılıyor imajı oluşturuyor ama gecikmeye de sebep oluyor.

Diğer taraftan alınan kararların uygulanması tam bir fecaat. KYK yurdunda karantinadaki umrecilere yemek dağıtımını bile beceremiyoruz.

Gerisini siz düşünün…

...

Vatandaş vatandaşa karşı kendi tedbirini almaya kalkmış. Yakında kavga edenleri, dövülenleri, -belki öldürülenleri- de göreceğiz bu gidişle...

Herkes kendi tedbirini almalı ama bazı konularda devlet vatandaşı , paranoyaya sevk ile vatandaşa karşı , tedbir almak zorunda bırakmamalı...