27 Şubat 2017 Pazartesi

68 Kuşağı Ne Kadar Masumdu?


        68 Kuşağı Üzerine Bir Küçük Araştırma (Yazının orjinali 2003 tarihinde powerpoint sunu olarak hazırlanmış olup metin hiçbir değişiklik yapılmadan aynen aktarılmıştır.) 

          Türk Halk Kurtuluş Partisi Ordusu’nun bir
    savaşçısıyım…
- Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu bugün Türkiye’de emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi veren ve ülkenin bağımsızlığının ancak silah zoruyla sağlanacağına inanan ve bu yolda silahlı mücadele yapan bir örgüttür. Bu örgütün herhangi bir örgütle ilişkisi bulunup bulunmadığı ve bu örgütün bir mensubu olup olmadığım hususuna cevap vermeyeceğim. Ben bu örgütün savaşçısıyım. Örgütteki rolüm ve çalışmalarım hakkındaki suale de cevap vermiyorum.”
- Böyle söylüyordu Deniz GEZMİŞ Gemerek’te yakalandıktan sonra Savcının huzurunda verdiği ifadesinde,
- Oysa 35 yıldır başta medya olmak üzere herkes ağız birliği etmişçesine onun ve arkadaşlarının suçsuz yere asıldığını , asılmalarını gerektirecek bir suç işlemediklerini söylüyor ve hatta “Adam mı öldürmüşler” diye soruyorlardı. Çıkartılan kurugürültü ve kaldırılan toz bulutu arasında kimse gerçeği göremiyordu. Anlatılan duygusal hikayeler “68’liler ve 68 kuşağı” olarak tabir edilen bu insanların efsaneleşmesine sebep oluyordu.
-  Gizli bir el bu toplumda bazı kişileri koruyup kahraman yaparken gerçekten kahraman olan bazı insanları da kara propagandaya tabi tutuyor ve adeta toplum huzurunda yerin dibine sokuyordu.
-  İşte Sizlere; gözümüzden kaçırılan ve mitleştirilen , efsaneleştirilen   “Dar Ağacında (ki) Üç Fidan” ve arkadaşlarının hikayesi. Özelde Deniz GEZMİŞ ,Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN’ın genelde “68 kuşağının” gerçek kimlikleri. (Bu sunuda kişilerin biyografik bilgileri ve örgüt üyelerinin isim listesine “kimin yaptığından ziyade neler yapıldığını” anlatabilmek amacıyla  bilinçli olarak mümkün olduğunca yerverilmemiştir.)   
Deniz Gezmiş ve arkadaşları  Savcı’nın huzuruna getirildiğinde haklarında sayısız suçlama vardı. Bunlar arasında;
-  ABD Büyükelçisi Kommer’in arabasının 6 Ocak 1969 günü Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) yakılması (Hüseyin İNAN çakmağı bizzat çakmıştı.);
- ODTÜ kampüsünde güvenlik güçleri ile çatışmaya girilmesi ve 9,5 saat süren çatışmada 1 Askerin şehit edilmesi (Er Mevlüt Meriç); Çatışmada ayrıca bir aşçı (Aziz Yaltan)ile bir öğrenci (Erdal Sever) de ölmüştür.(05.03.1971) Güvenlik güçlerine karşı tabanca gibi hafif silahlarla dinamit lokumu gibi patlayıcılar kullanılmıştır.
-  Hacze giden İcra Memuru , Avukat ve polislerin Sevim Onursal’a ait evde silah zoruyla rehin alınması;
-  ODTÜ Mimarlık Fakültesi depolarından konserve ,elbise , nakde dönüştürülebilecek her tür malzeme ile gerilla faaliyeti yürütülecek bölgelerin haritalarının çalınması,
-   29 Aralık 1969’da ABD büyükelçiliği önündeki polis noktasının taranması ve 2 polisin yaralanması;
-  Kavaklıdere Polis Karakolu'nun kurşunlanması
-  11 Ocak 1971'de THKO adına İş Bankası Emek/ANKARA Şubesi'nin soyulması
*  Şubat 1971de Balgat’taki ABD üssünün basılıp taranması ve ABD’li bir çavuşun kaçırılması. (Deniz GEZMİŞ’in resimlerde görünen ünlü parkası bu ABD li askere ait olup kaçırma esnasında GASPedilmiştir.)
-  4 Mart 1971'de  4 ABD'li erin Balgat'taki Tuslog Tesisleri'nden kaçırılarak rehin alınması. (Olayı gerçekleştirenler Hüseyin ,Deniz ,Yusuf, Sinan Cemgil ve Mete Ertekin’dir)
-  Emniyet Amiri Necati Karahasanoğlunun, Gümüşsuyu yurt binası önünde çıkan arbede sırasında yurdun içine sokularak rehin alınması. 
-  Gerillaya malzeme almak için Ankara ve İstanbul’da birer banka şubesinin soyulması.
-  Philips A.Ş. ye saldırılar düzenlemesi ve saldırıların durdurulması için tehditle 10.000 Liranın alınması. (1974 te ortalama bir memurun maaşı 350 Lira civarındadır)
-  Akbank Selamiçeşme şubesinin soyulması ve 8.500 Liranın çalınması. (05.03.1971)
-  İşbankası Gaziosmanpaşa Şubesinin soyulması ve 23.630 Liranın çalınması (19.04.1971)
-  Ziraat Bankası Unkapanı Şubesinin soyulması ve Banka Görevlisi Tahsin YAMAN’ın öldürülmesi. Soygunda 57.000 Lira çalınmıştır.(03.05.1971) Olayı gerçekleştirenlerden Ömer Ayna silahı ile birlikte yakalandı.
-  Dr. Rahmi DUMAN’ın evinin basılarak 15 yaşındaki oğlunun kaçırılması ve 250.000 Lira fidye alınması
-  Deniz GEZMİŞ ve Yusuf ASLAN’ın yakalanması esnasında güvenlik güçleri ile çatışmaya girilmesi ve 1 bekçinin yaralanması
-  6.Filoya bağlı ve gezmek için karaya çıkmış ABD askerlerinin  dövülerek denize atılması. Ve aynı eylemin devamında olayları önlemeye çalışan polislerin taşlanması.
-  Akademik ve demokratik(!) talepler ileri sürerek sayısız üniversitenin boykot ve işgali ile eğitimin engellenmesi
-  İşçilerle birlikte pek çok fabrikanın işgal edilmesi
-  Eylemlerde kullanmak amacıyla  çok sayıda aracın çalınması
-  İstanbul Kültür Sarayının yakılması ,
-  Marmara Yolcu Gemisi ile Eminönü Araba Vapurunun batırılması
     sayılabilir. Başta banka ve kuyumcu soygunları ve bombalama eylemleri olmak üzere suç listesi bu şekilde uzayıp gidiyor.
-  Bir kısmı THKO nun kurulmasından önce bir kısmı da  kurulmasından sonra işlenen ve adi suç gibi görünen bu eylemlerin aslında bir bütünlük arzettiği ve siyasi bir amaçla yapıldığı net olarak ortaya çıkmıştır. –THKO diğer örgütlerden farklı olarak “Kollektif Liderlik” ve kararların ortak alınıp ortak uygulanması esasını benimsemiş ve uygulamıştır.Bu üç kişi yakalanana kadar ya suçlara fiilen iştirak etmişler ya da iştirak etmedikleri suçları da sürekli beraber oldukları arkadaşlarına işletmişlerdir (azmettirme)-  Örgüt Ankara ve İstanbul kanadından oluşuyordu ve örgütün Hüseyin İNAN ve Sinan CEMGİL  Ankara kanadını  , Deniz GEZMİŞ ise İstanbul kanadını temsil ediyordu. 

 Devrimci sosyalist siyasal örgütlenme.
            Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu

   Kısa adı THKO.
   Silahlı mücadeleyi temel alan şehir ve kır gerillasına dayalı örgütlenmeyi savunan ve uygulayan devrimci bir örgüt olarak Hüseyin İNAN , Yusuf ASLAN, Sinan CEMGİL , Deniz GEZMİŞ ve Cihan ALPTEKİN  tarafından kuruldu.
-   “tam bağımsız ve demokratik Türkiye" hedefli; devrimin kırsal alanları ve şiddet politikasını cephe mantığı içinde temel alan bir savaşımla gerçekleşeceğini; işçi sınıfı-köylülük-şehir küçük burjuvazisi ittifakı temelinde sürdürülecek halk savaşının iki temel aracı olarak gördüğü proleterya partisi ve halk ordusunun, savaşın gelişim sürecinde kitle katılımı temelinde kurulacağını; kendisinin başlangıçta iki işlevi de yerine getiren bir örgüt olduğunu savunan; bütün Komünist Partilerden bağımsız Milli Demokratik Devrimci bir siyasi örgüttü.
-  1965 yılından beri üniversite gençliği çevresinde sürdürülen bağımsızlık ve demokrasi savaşımının artık yasal zeminde kalınarak ve barışçıl savaşım yöntemlerini temel alarak sürdürülemeyeceği kararını alan THKO önderleri, 1970 yılı sonunda eyleme geçti.
-  THKO’nun kuruluşu, 4 Mart 1971 günü Ankara’nın Gölbaşı semtindeki ABD üssünde görevli 4 askerin kaçırılmasıyla ilan edildi.
-  Oysa bu THKO’nun ilk eylemi değildi. Üstelik onlar çok öncesinden, 60’ların ikinci yarısındaki gençlik ve emekçi başkaldırılarından tanınıyordu.
**THKO kuruluşunu da ilan eden Ocak 1971 tarihli bildirisinde mücadele yöntemi olarak belirledikleri ilkelerini şöyle tarif etmektedirler;
-  Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu halkımızın bağımsızlığının silahlı mücadele ile kazanılacağına ve bu yolun tek yol olduğuna inanır.
-  Devrimciler: Barışçıl şartlar içinde mücadele metodlarını bırakınız. Halk kitlelerini kurtuluşa götürecek olan şiddet politikasını temel alan silahlı mücadeleye Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun saflarında katılınız.
-  Ezilenlerin tek kurtuluş yolu ezenlere karşı giriştikleri kutsal isyandır.
-  Amaç, kır gerilla birliğinin kırsal alanlarda köylülüğü örgütleyerek bir halk ordusu (düzenli ordu) haline gelmektir. Böylece hareketli gerilla birliğinin, gelecekteki halk ordusunun çekirdeği olması ve halk ordusunun bu birliğin gelişimine bağlı olarak oluşturulması anlayışı THKO'nun faaliyetini belirlemiştir.
-  Bu amaca ulaşmak için seçtikleri yöntem yine yukarıdaki satırlardan anlaşılacağı üzere şiddettir.
-  Bütün bildirilerinde ve açıklamalarında –
  -DÜŞMAN-
    “Faşist Kemalist Düzen” ,
    “Faşist Devlet” , “Faşist Oligarşik Yapı” olarak gösterilmiş.
    Türk Ordusu  “İşbirlikçi Güç” , 
    Güvenlik Güçleri “Hainler sürüsünün polisi ve Jandarması” şeklinde nitelendirilmiştir. 
    ve düşmandan kasıt
  Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun kurumları” dır. 

-  “…Şehirden 20 arkadaşın kıra geçirilmesi ve banka eylemlerinden (soygun) elde edilen maddi olanaklarla, onların askeri donatımının tamamlanmasıyla herşey 'halledilmiş' oluyordu” (1974 Eleştiri-Özeleştirisinden alınmıştır)
-  THKO, kendi perspektifi doğrultusunda kır ve şehir gerillasını oluşturmuştur.
-  THKO'nun Nurhak gerilla faaliyeti, 1971 Mayıs sonlarında Kürecik Amerikan radar üssünü basmaya karar vermeleriyle eylemliliğe geçiş durumuna gelmiştir
-  Gerilla Eğitimi almak üzere o dönemde yetişen pek çok solcu (Bugün “aydın” olarak nitelendirilen ve basında köşe başlarını tutmuş pek çok kişi) gibi Deniz GEZMİŞ, Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN’ da Lübnan Bekaa vadisi ve Ürdün’de bulunan , Filistin Kurtuluş Örgütü içerisinde yeralan Sosyalist-Hristiyan George HABAŞ’ın liderliğini yaptığı Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi kamplarında 8 aya yakın bir süre ,sıcak çatışmalara da girmek suretiyle, gerilla eğitimi almıştır. Eğitimin bitmesi ve kafalarında oluşan , Türkiye’de Marksist-Leninist çizgide sosyalist devrim yapmak ve bu amaçla gerilla savaşı vermek düşüncesi ile yurda dönerler. 
-  THKO'nun ilk örgütlenmesi Filistin'e gidilmesiyle başlamış,Diyarbakır Cezaevinde şekillenmiş ve ODTÜ yurtlarında da hayata geçmiştir. –Tuncer SÜMER (THKO üyesi)-
-  Sinan CEMGİL , Hüseyin İNAN ve diğer gençler devrimci mücadelelerini dağlarda sürdürme kararı almıştır, gerekli malzeme 1970 kasım ayında ODTÜ'den yola çıkar.(O dönemlerde ODTÜ rektörü Erdal İNÖNÜ’dür ve ODTÜ bütün Sol Örgütlerin kurulup geliştiği yerdir.)
-  Bölge tespit edilmiş ve Malatya- Kahramanmaraş- Adıyaman hattındaki Nurhak Dağlarında gerilla savaşı başlatılmıştır.
-  Sinan CEMGİL önderliğindeki grup Nurhak’ ta faaliyete başlarken; Deniz GEZMİŞ , Hüseyin İNAN ve bir grup arkadaşı Şehir Gerillası olarak bazı eylemleri gerçekleştirmek için şehirde kalmıştır.
Eylemlerinin bir bölümünü gerçekleştiren ve Sol bir darbe bekleyen Deniz Gezmiş ve arkadaşları 12 Mart muhtırasının ardından Nurhak’taki gerilla grubuna katılmaya karar verir . Deniz GEZMİŞ ve Yusuf ASLAN yola çıkar. Hüseyin İNAN’la daha sonra buluşacaklardır.
-  Şarkışla-Gemerek’te kendilerinden şüphelenen bir Bekçinin durdurması üzerine silahlı çatışma çıkar ve Yusuf ASLAN kasığından yaralanır. Deniz GEZMİŞ’te çatışma sonucu yakalanmıştır.Çatışma esnasında Deniz GEZMİŞ bir kişiyi rehin almış , bu kişinin eşini yaralamış ve arabasına da elkoymuştur.  Yine  kendilerini durdurmaya çalışan Bekçiyi de vurmuşlardır.
GEZMİŞ ve ASLAN’dan birkaç gün sonra yola çıkan İNAN’da Nurhak’a varmadan Kayseri’de akrabalarının evinde yakalanmıştır.
-  GEZMİŞ, ASLAN ve İNAN’ın yakalanmasından sonra hem intikam almak hem de rehin alınacak kişiler karşılığında GEZMİŞ ,ASLAN ve İNAN’ı serbest bıraktırmayı amaçlayan ve Malatya Kürecikteki Amerikan üssünü basmak için yola çıkan Sinan CEMGİL liderliğindeki grupta İnekli Köyü civarında Güvenlik Güçleri ile karşılaşır. Çıkan Çatışmada Sinan CEMGİL, Alpaslan ÖZDOĞAN ve Kadir MANGA Güvenlik Güçlerince vurularak öldürülür. Kendilerini ihbar ettiğini düşündükleri köy muhtarı daha sonra başka bir örgüt tarafından  öldürülür. Grubun diğer üyeleri de zaman içinde farklı yerlerde yakalandı.
-  İstanbul’da bulunan THKO üyelerinden Cihan Alptekin ve Ömer Ayna da , çeşitli eylemlerde bulundukları sırada güvenlik güçleri tarafından ele geçirildi. Daha sonra Maltepe cezaevinden Mahir ÇAYAN’la birlikte kaçtılar.
-  THKO davasında yapılan yargılama sonucunda 24 sanıktan 3’ü TCK’nun 146. maddesi uyarınca İdam Cezasına Mahkum oldu. (Önce 18 i sonra 3 ü)
-  İdamı engellemek amacıyla THKP-C li bir grupla Ünye radar üssünden 1 Kanadalı ve 2 İngiliz görevliyi kaçıran Cihan ALPTEKİN ve Ömer AYNA’da, aralarında Mahir ÇAYAN’ın da bulunduğu 8 THKP-C  li ile birlikte girdikleri çatışma sonucu Kızıldere’de öldürüldü. Çatışma başladığında kaçırılan rehineler de grup üyelerince öldürüldü.(Çatışmadan tek sağ kurtulan Ertuğrul KÜRKÇÜ’nün beyanı) 30.03.1972
-  engellemek amacıyla 3 Mayıs 1972 de bir uçak kaİdamı çırıldı.
-  Yine aynı amaçla 4 Mayıs 1972 günü Jandarma Genel Komutanına karşı saldırı düzenlendi. Saldırıda er Mustafa BAŞ şehit edildi. Emir Subayı ile Jandarma Genel Komutanı  yaralandı.
-  Deniz GEZMİŞ, Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN’ın idamından sonra THKO’nun ilk kadrolarının tamamına yakını ya hayatını kaybetmiş, ya da hapsedilmişti. Hayatta kalan ve 1974 te afla cezaevinden çıkanlar THKO çizgisinde uzaklaştılar. Bir kısmı İsmail CEM’in TRT Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde TRT de istihdam edilerek Gazeteci kimliğine kavuştular. Mümtaz (!) Türk Basınının köşe başını tutan Hasan CEMAL’ler , Cengiz ÇANDAR’ lar hep bu dönemden kalmadır.
-  THKO başta olmak üzere THKP ve TKP/ML-TİKKO ;71 hareketi ile büyük bir devrimci kopuşu gerçekleştirdiler  1971 yasalcılıktan, parlamenterizmden , sınıf uzlaşmacılığından ve farklı oranlarda kemalizmden kopuş anlamına geliyordu. Devlete karşı öncü savaşı ya da halk savaşını örgütleme niyetinde olan bu üç örgüt de amaçlarına ulaşamasalar da onların attığı çekirdekten büyüyen DHKP-C ve TİKKO gibi sol örgütler Ağustos 2008 ayı itibarı ile Tunceli –Sivas-Tokat -Ordu kırsalında halen Güvenlik Güçleri ile  çatışmaya devam etmektedir. Yine Büyük şehirlerde eylemleri devam etmektedir.
-  THKO gerilla savaşı fikrini kuvveden fiile geçiren, ilk gerilla grubunu oluşturan ve Komünist çizgide çığır açan bir harekettir. Güvenlik Güçleri ile fiili çatışmaya giren ve şiddeti yöntem olarak kullanan ilk örgüttür ve kendisinden sonra gelen Marksist-Leninist, maocu vs. ne kadar sol akım ve örgüt varsa hepsine ilham kaynağı olmuştur. Onların çizgisini takip eden sol örgütler hala örgüt giderlerini karşılamak amacıyla banka ve kuyumcu soymayı bir yöntem olarak kullanmaktadırlar.
-  Kır ve şehir gerillası fikrine öncülük etmişlerdir. Onları takip eden pek çok kişi Filistine gerilla kamplarına gitmiş ve yurda dönüşlerinde dağlara çıkmışlardır.
Bir televizyon programında Emekli Savcı Baki TUĞ’un “Söke dağlarında elinizde Kalaşnikof tüfekle ne işiniz vardı? sorusuna bugünün “aydını”  Oral Çalışlar “Devrim için çıkılmıştı” cevabını vermiş ve akabinde “ben gitmedim ama arkadaşlarım gitti” demek suretiyle hem olayları ikrar etmiş hem de kendisini temize çıkarmaya çalışmıştır.
-  THKO nın kır gerillası uygulamasından etkilenen Mahir ÇAYAN önderliğinde THKP-C ; Ordu – Sivas –Tokat bölgesinde ,  İbrahim KAYPAKKAYA önderliğinde TKP/ML-TİKKO Tunceli bölgesinde, Doğu PERİNÇEK  liderliğinde bugünün İşçi Partilileri Aydın-SÖKE bölgesinde dağlara çıkar. Yine Bir başka grupta Tarsus civarında Toros Dağlarında Gerilla Faaliyetleri başlatmıştır. Bu gruplardan bir kısmı isim değiştirse de hala Türk Ordusu ile çarpışmaya devam etmekte ve aldıkları ortak eylem kararı çerçevesinde bulundukları bölgelerde PKK ile işbirliği yapmaktadırlar.
-  Her ne kadar Kemalist olduklarını ,  Mustafa KEMAL’in yolundan gittiklerini ve 2.Kurtuluş Savaşını verdiklerini iddia etselerde ; “(...)İşte bu serseriler (...)Türkiye Komünist Fırkası diye bir fırka teşkil etmişlerdir ve bu fırkayı teşkil edenlerin başında da Mustafa Suphi ve emsali bulunmaktadır. Bunlar (...) kendilerine para veren, kendilerini himaye eden ve bunlara ehemmiyet atfeden Moskova'daki prensip sahiplerine yaranmak için bir takım teşebbüsatı serseriyanede bulunmuşlardır (...)Bu suretle memleketimize, milletimize hariçten komünizm cereyanı sokulmaya başlanmıştır...” ' TBMM Başkanı M. Kemal Paşa (22.01.1921 tarihli Meclis oturumu) açıklaması karşısında bir anlam ifade etmemektedir.
-  1928 yılı Ağustosunda Eskişehir istasyonunda yaptığı tarihi konuşma bunun en açık delilidir.
   "Türk âleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her göründüğü yerde ezilmelidir"  M. Kemal.
-  Aynı şekilde Demokrasiden kastettikleri de alternatif hiçbir parti ve düşünceyi kabul etmeyen ve muhalefete hayat hakkı tanımayan Proleterya Diktatörlüğüne dayanan Marksist Demokrasidir. (Eski komünist Doğu Almanya’nın resmi adı Demokratik Alman Cumhuriyeti’dir. Bu yapı incelendiğinde demokrasi anlayışları daha net anlaşılacaktır)
-  D. GEZMİŞ, Y.ASLAN , H.İNAN ve arkadaşları illegal  bir örgüt kurmuş ve Devletin Anayasal düzenini yıkmaya , rejimini değiştirmeye ve bunu silah zoru ile yapmaya amaçlamışlardır. Bu amaçla da gerek kendileri gerekse kurdukları örgütün üyeleri ;
-  Eğitim Hakkını Engelleme , Hırsızlık , Adam Kaçırma , Rehin Alma , Tehdit , Şantaj,  Gasp , Silahlı Saldırı , Adam Yaralama , Adam Öldürme gibi pek çok suçu hiç çekinmeden işlemişlerdir.
-  Bugün verilen idam kararı infaz edilmediği için tartışmalar devam eden Abdullah ÖCALAN’da aynı şekilde örgüt kurmuş ve bu örgütün işlediği suçlardan dolayı “İdam Cezası” na çarptırılmıştır. Yoksa Abdullah ÖCALAN’ın adam öldürdüğüne , banka soyduğuna ya da yukarıda yazılı suçlardan herhangi birini işlediğine dair iddianamede bir suçlama yoktur.
-  “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm!,Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği!Yaşasın işçiler,köylüler! Kahrolsun Emperyalizm!” – Deniz GEZMİŞ- (İdam Sehpasında son sözleri) 06.05.1972
***  Bu sunudaki bilgiler kendilerini  Marksist-Leninist-Maocu olarak niteleyen ve bu insanlarla omuz omuza çarpışan(!) arkadaşlarının anlatımlarına   dayanmaktadır. Bu kişiler yaptıkları eylem neticesinde ortaya çıkan ölü ve yaralı sayılarını ve verdikleri zararı açıklamaktan kaçındıkları  için eylem sonuçları konusunda diğer kaynaklara müracaat edilmiş olup bunun dışında başka hiçbir resmi ve sağ görüşlü kaynağa başvurulmamıştır.