68 Kuşağı Üzerine Bir Küçük Araştırma (Yazının orjinali 2003 tarihinde powerpoint sunu olarak hazırlanmış olup metin hiçbir değişiklik yapılmadan aynen aktarılmıştır.)
Türk Halk Kurtuluş Partisi Ordusu’nun bir
savaşçısıyım…
- Türkiye
Halk Kurtuluş Ordusu bugün Türkiye’de emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi
veren ve ülkenin bağımsızlığının ancak silah zoruyla sağlanacağına inanan ve
bu yolda silahlı mücadele yapan bir örgüttür. Bu örgütün herhangi bir
örgütle ilişkisi bulunup bulunmadığı ve bu örgütün bir mensubu olup olmadığım
hususuna cevap vermeyeceğim. Ben bu örgütün savaşçısıyım. Örgütteki
rolüm ve çalışmalarım hakkındaki suale de cevap vermiyorum.”
- Böyle
söylüyordu Deniz GEZMİŞ Gemerek’te yakalandıktan sonra Savcının huzurunda
verdiği ifadesinde,
- Oysa
35 yıldır başta medya olmak üzere herkes ağız birliği etmişçesine onun ve
arkadaşlarının suçsuz yere asıldığını , asılmalarını gerektirecek bir suç
işlemediklerini söylüyor ve hatta “Adam mı öldürmüşler” diye soruyorlardı.
Çıkartılan kurugürültü ve kaldırılan toz bulutu arasında kimse gerçeği
göremiyordu. Anlatılan duygusal hikayeler “68’liler ve 68 kuşağı” olarak tabir
edilen bu insanların efsaneleşmesine sebep oluyordu.
- Gizli
bir el bu toplumda bazı kişileri koruyup kahraman yaparken gerçekten kahraman
olan bazı insanları da kara propagandaya tabi tutuyor ve adeta toplum huzurunda
yerin dibine sokuyordu.
- İşte
Sizlere; gözümüzden kaçırılan ve mitleştirilen , efsaneleştirilen “Dar Ağacında (ki) Üç Fidan” ve
arkadaşlarının hikayesi. Özelde Deniz GEZMİŞ ,Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN’ın
genelde “68 kuşağının” gerçek kimlikleri. (Bu sunuda kişilerin biyografik
bilgileri ve örgüt üyelerinin isim listesine “kimin yaptığından ziyade neler
yapıldığını” anlatabilmek amacıyla
bilinçli olarak mümkün olduğunca yerverilmemiştir.)
Deniz Gezmiş ve arkadaşları
Savcı’nın huzuruna getirildiğinde haklarında sayısız suçlama vardı.
Bunlar arasında;
- ABD
Büyükelçisi Kommer’in arabasının 6 Ocak 1969 günü Ortadoğu Teknik
Üniversitesi’nde (ODTÜ) yakılması (Hüseyin İNAN çakmağı bizzat çakmıştı.);
- ODTÜ
kampüsünde güvenlik güçleri ile çatışmaya girilmesi ve 9,5 saat süren çatışmada
1 Askerin şehit edilmesi (Er Mevlüt Meriç); Çatışmada ayrıca bir aşçı (Aziz
Yaltan)ile bir öğrenci (Erdal Sever) de ölmüştür.(05.03.1971) Güvenlik
güçlerine karşı tabanca gibi hafif silahlarla dinamit lokumu gibi patlayıcılar
kullanılmıştır.
- Hacze
giden İcra Memuru , Avukat ve polislerin Sevim Onursal’a ait evde silah zoruyla
rehin alınması;
- ODTÜ Mimarlık Fakültesi depolarından konserve
,elbise , nakde dönüştürülebilecek her tür malzeme ile gerilla faaliyeti
yürütülecek bölgelerin haritalarının çalınması,
- 29 Aralık 1969’da ABD büyükelçiliği önündeki
polis noktasının taranması ve 2 polisin yaralanması;
- Kavaklıdere
Polis Karakolu'nun kurşunlanması
- 11
Ocak 1971'de THKO adına İş Bankası Emek/ANKARA Şubesi'nin soyulması
* Şubat 1971de
Balgat’taki ABD üssünün basılıp taranması ve ABD’li bir çavuşun kaçırılması. (Deniz
GEZMİŞ’in resimlerde görünen ünlü parkası bu ABD li askere ait olup kaçırma
esnasında GASPedilmiştir.)
- 4
Mart 1971'de 4 ABD'li erin Balgat'taki
Tuslog Tesisleri'nden kaçırılarak rehin alınması. (Olayı gerçekleştirenler
Hüseyin ,Deniz ,Yusuf, Sinan Cemgil ve Mete Ertekin’dir)
- Emniyet
Amiri Necati Karahasanoğlunun, Gümüşsuyu yurt binası önünde çıkan arbede
sırasında yurdun içine sokularak rehin alınması.
- Gerillaya
malzeme almak için Ankara ve İstanbul’da birer banka şubesinin soyulması.
- Philips
A.Ş. ye saldırılar düzenlemesi ve saldırıların durdurulması için tehditle
10.000 Liranın alınması. (1974 te ortalama bir memurun maaşı 350 Lira
civarındadır)
- Akbank
Selamiçeşme şubesinin soyulması ve 8.500 Liranın çalınması. (05.03.1971)
- İşbankası
Gaziosmanpaşa Şubesinin soyulması ve 23.630 Liranın çalınması (19.04.1971)
- Ziraat
Bankası Unkapanı Şubesinin soyulması ve Banka Görevlisi Tahsin YAMAN’ın
öldürülmesi. Soygunda 57.000 Lira çalınmıştır.(03.05.1971) Olayı
gerçekleştirenlerden Ömer Ayna silahı ile birlikte yakalandı.
- Dr.
Rahmi DUMAN’ın evinin basılarak 15 yaşındaki oğlunun kaçırılması ve 250.000
Lira fidye alınması
- Deniz
GEZMİŞ ve Yusuf ASLAN’ın yakalanması esnasında güvenlik güçleri ile çatışmaya
girilmesi ve 1 bekçinin yaralanması
- 6.Filoya
bağlı ve gezmek için karaya çıkmış ABD askerlerinin dövülerek denize atılması. Ve aynı eylemin
devamında olayları önlemeye çalışan polislerin taşlanması.
- Akademik
ve demokratik(!) talepler ileri sürerek sayısız üniversitenin boykot ve işgali
ile eğitimin engellenmesi
- İşçilerle
birlikte pek çok fabrikanın işgal edilmesi
- Eylemlerde
kullanmak amacıyla çok sayıda aracın
çalınması
- İstanbul
Kültür Sarayının yakılması ,
- Marmara
Yolcu Gemisi ile Eminönü Araba Vapurunun batırılması
sayılabilir.
Başta banka ve kuyumcu soygunları ve bombalama eylemleri olmak üzere suç
listesi bu şekilde uzayıp gidiyor.
- Bir
kısmı THKO nun kurulmasından önce bir kısmı da
kurulmasından sonra işlenen ve adi suç gibi görünen bu eylemlerin
aslında bir bütünlük arzettiği ve siyasi bir amaçla yapıldığı net olarak ortaya
çıkmıştır. –THKO diğer örgütlerden farklı olarak “Kollektif Liderlik” ve
kararların ortak alınıp ortak uygulanması esasını benimsemiş ve uygulamıştır.Bu
üç kişi yakalanana kadar ya suçlara fiilen iştirak etmişler ya da iştirak etmedikleri
suçları da sürekli beraber oldukları arkadaşlarına işletmişlerdir
(azmettirme)- Örgüt Ankara ve İstanbul
kanadından oluşuyordu ve örgütün Hüseyin İNAN ve Sinan CEMGİL Ankara kanadını , Deniz GEZMİŞ ise İstanbul kanadını temsil
ediyordu.
Devrimci sosyalist
siyasal örgütlenme.
Türkiye
Halk Kurtuluş Ordusu
Kısa adı THKO.
Silahlı mücadeleyi
temel alan şehir ve kır gerillasına dayalı örgütlenmeyi savunan ve uygulayan
devrimci bir örgüt olarak Hüseyin İNAN , Yusuf ASLAN, Sinan CEMGİL , Deniz
GEZMİŞ ve Cihan ALPTEKİN tarafından
kuruldu.
- “tam bağımsız ve demokratik Türkiye"
hedefli; devrimin kırsal alanları ve şiddet politikasını cephe mantığı
içinde temel alan bir savaşımla gerçekleşeceğini; işçi
sınıfı-köylülük-şehir küçük burjuvazisi ittifakı temelinde sürdürülecek halk
savaşının iki temel aracı olarak gördüğü proleterya partisi ve halk
ordusunun, savaşın gelişim sürecinde kitle katılımı temelinde kurulacağını;
kendisinin başlangıçta iki işlevi de yerine getiren bir örgüt olduğunu savunan;
bütün Komünist Partilerden bağımsız Milli Demokratik Devrimci bir siyasi
örgüttü.
- 1965
yılından beri üniversite gençliği çevresinde sürdürülen bağımsızlık ve
demokrasi savaşımının artık yasal zeminde kalınarak ve barışçıl savaşım
yöntemlerini temel alarak sürdürülemeyeceği kararını alan THKO önderleri,
1970 yılı sonunda eyleme geçti.
- THKO’nun
kuruluşu, 4 Mart 1971 günü Ankara’nın Gölbaşı semtindeki ABD üssünde görevli 4
askerin kaçırılmasıyla ilan edildi.
- Oysa
bu THKO’nun ilk eylemi değildi. Üstelik onlar çok öncesinden, 60’ların ikinci
yarısındaki gençlik ve emekçi başkaldırılarından tanınıyordu.
**THKO kuruluşunu da ilan eden Ocak 1971 tarihli
bildirisinde mücadele yöntemi olarak belirledikleri ilkelerini şöyle tarif
etmektedirler;
- Türkiye
Halk Kurtuluş Ordusu halkımızın bağımsızlığının silahlı mücadele ile
kazanılacağına ve bu yolun tek yol olduğuna inanır.
- Devrimciler:
Barışçıl şartlar içinde mücadele metodlarını bırakınız. Halk kitlelerini
kurtuluşa götürecek olan şiddet politikasını temel alan silahlı mücadeleye
Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun saflarında katılınız.
- Ezilenlerin
tek kurtuluş yolu ezenlere karşı giriştikleri kutsal isyandır.
- Amaç,
kır gerilla birliğinin kırsal alanlarda köylülüğü örgütleyerek bir halk ordusu
(düzenli ordu) haline gelmektir. Böylece hareketli gerilla birliğinin,
gelecekteki halk ordusunun çekirdeği olması ve halk ordusunun bu birliğin
gelişimine bağlı olarak oluşturulması anlayışı THKO'nun faaliyetini
belirlemiştir.
- Bu
amaca ulaşmak için seçtikleri yöntem yine yukarıdaki satırlardan anlaşılacağı
üzere şiddettir.
- Bütün
bildirilerinde ve açıklamalarında –
-DÜŞMAN-
“Faşist Kemalist
Düzen” ,
“Faşist Devlet” ,
“Faşist Oligarşik Yapı” olarak gösterilmiş.
Türk Ordusu “İşbirlikçi Güç” ,
Güvenlik Güçleri
“Hainler sürüsünün polisi ve Jandarması” şeklinde nitelendirilmiştir.
ve düşmandan kasıt
“Türkiye
Cumhuriyeti Devleti ve onun kurumları” dır.
- “…Şehirden
20 arkadaşın kıra geçirilmesi ve banka eylemlerinden (soygun) elde edilen
maddi olanaklarla, onların askeri donatımının tamamlanmasıyla herşey
'halledilmiş' oluyordu” (1974 Eleştiri-Özeleştirisinden alınmıştır)
- THKO,
kendi perspektifi doğrultusunda kır ve şehir gerillasını oluşturmuştur.
- THKO'nun
Nurhak gerilla faaliyeti, 1971 Mayıs sonlarında Kürecik Amerikan radar üssünü
basmaya karar vermeleriyle eylemliliğe geçiş durumuna gelmiştir
- Gerilla
Eğitimi almak üzere o dönemde yetişen pek çok solcu (Bugün “aydın” olarak
nitelendirilen ve basında köşe başlarını tutmuş pek çok kişi) gibi Deniz
GEZMİŞ, Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN’ da Lübnan Bekaa vadisi ve Ürdün’de bulunan
, Filistin Kurtuluş Örgütü içerisinde yeralan Sosyalist-Hristiyan George
HABAŞ’ın liderliğini yaptığı Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi
kamplarında 8 aya yakın bir süre ,sıcak çatışmalara da girmek suretiyle,
gerilla eğitimi almıştır. Eğitimin bitmesi ve kafalarında oluşan , Türkiye’de
Marksist-Leninist çizgide sosyalist devrim yapmak ve bu amaçla gerilla savaşı
vermek düşüncesi ile yurda dönerler.
- THKO'nun
ilk örgütlenmesi Filistin'e gidilmesiyle başlamış,Diyarbakır Cezaevinde
şekillenmiş ve ODTÜ yurtlarında da hayata geçmiştir. –Tuncer SÜMER (THKO
üyesi)-
- Sinan
CEMGİL , Hüseyin İNAN ve diğer gençler devrimci mücadelelerini dağlarda
sürdürme kararı almıştır, gerekli malzeme 1970 kasım ayında ODTÜ'den yola
çıkar.(O dönemlerde ODTÜ rektörü Erdal İNÖNÜ’dür ve ODTÜ bütün Sol Örgütlerin
kurulup geliştiği yerdir.)
- Bölge
tespit edilmiş ve Malatya- Kahramanmaraş- Adıyaman hattındaki Nurhak Dağlarında
gerilla savaşı başlatılmıştır.
- Sinan
CEMGİL önderliğindeki grup Nurhak’ ta faaliyete başlarken; Deniz GEZMİŞ ,
Hüseyin İNAN ve bir grup arkadaşı Şehir Gerillası olarak bazı eylemleri
gerçekleştirmek için şehirde kalmıştır.
Eylemlerinin bir bölümünü gerçekleştiren ve Sol bir darbe
bekleyen Deniz Gezmiş ve arkadaşları 12 Mart muhtırasının ardından Nurhak’taki
gerilla grubuna katılmaya karar verir . Deniz GEZMİŞ ve Yusuf ASLAN yola çıkar.
Hüseyin İNAN’la daha sonra buluşacaklardır.
- Şarkışla-Gemerek’te
kendilerinden şüphelenen bir Bekçinin durdurması üzerine silahlı çatışma çıkar
ve Yusuf ASLAN kasığından yaralanır. Deniz GEZMİŞ’te çatışma sonucu
yakalanmıştır.Çatışma esnasında Deniz GEZMİŞ bir kişiyi rehin almış , bu
kişinin eşini yaralamış ve arabasına da elkoymuştur. Yine
kendilerini durdurmaya çalışan Bekçiyi de vurmuşlardır.
GEZMİŞ ve ASLAN’dan birkaç gün sonra yola çıkan İNAN’da
Nurhak’a varmadan Kayseri’de akrabalarının evinde yakalanmıştır.
- GEZMİŞ,
ASLAN ve İNAN’ın yakalanmasından sonra hem intikam almak hem de rehin alınacak
kişiler karşılığında GEZMİŞ ,ASLAN ve İNAN’ı serbest bıraktırmayı amaçlayan ve
Malatya Kürecikteki Amerikan üssünü basmak için yola çıkan Sinan CEMGİL
liderliğindeki grupta İnekli Köyü civarında Güvenlik Güçleri ile karşılaşır.
Çıkan Çatışmada Sinan CEMGİL, Alpaslan ÖZDOĞAN ve Kadir MANGA Güvenlik
Güçlerince vurularak öldürülür. Kendilerini ihbar ettiğini düşündükleri köy
muhtarı daha sonra başka bir örgüt tarafından
öldürülür. Grubun diğer üyeleri de zaman içinde farklı yerlerde
yakalandı.
- İstanbul’da
bulunan THKO üyelerinden Cihan Alptekin ve Ömer Ayna da , çeşitli eylemlerde
bulundukları sırada güvenlik güçleri tarafından ele geçirildi. Daha sonra
Maltepe cezaevinden Mahir ÇAYAN’la birlikte kaçtılar.
- THKO
davasında yapılan yargılama sonucunda 24 sanıktan 3’ü TCK’nun 146. maddesi
uyarınca İdam Cezasına Mahkum oldu. (Önce 18 i sonra 3 ü)
- İdamı
engellemek amacıyla THKP-C li bir grupla Ünye radar üssünden 1 Kanadalı ve 2
İngiliz görevliyi kaçıran Cihan ALPTEKİN ve Ömer AYNA’da, aralarında Mahir
ÇAYAN’ın da bulunduğu 8 THKP-C li ile
birlikte girdikleri çatışma sonucu Kızıldere’de öldürüldü. Çatışma başladığında
kaçırılan rehineler de grup üyelerince öldürüldü.(Çatışmadan tek sağ kurtulan
Ertuğrul KÜRKÇÜ’nün beyanı) 30.03.1972
- engellemek
amacıyla 3 Mayıs 1972 de bir uçak kaİdamı çırıldı.
- Yine
aynı amaçla 4 Mayıs 1972 günü Jandarma Genel Komutanına karşı saldırı
düzenlendi. Saldırıda er Mustafa BAŞ şehit edildi. Emir Subayı ile
Jandarma Genel Komutanı yaralandı.
- Deniz
GEZMİŞ, Yusuf ASLAN ve Hüseyin İNAN’ın idamından sonra THKO’nun ilk
kadrolarının tamamına yakını ya hayatını kaybetmiş, ya da hapsedilmişti.
Hayatta kalan ve 1974 te afla cezaevinden çıkanlar THKO çizgisinde
uzaklaştılar. Bir kısmı İsmail CEM’in TRT Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde TRT
de istihdam edilerek Gazeteci kimliğine kavuştular. Mümtaz (!) Türk Basınının
köşe başını tutan Hasan CEMAL’ler , Cengiz ÇANDAR’ lar hep bu dönemden
kalmadır.
- THKO
başta olmak üzere THKP ve TKP/ML-TİKKO ;71 hareketi ile büyük bir devrimci
kopuşu gerçekleştirdiler 1971
yasalcılıktan, parlamenterizmden , sınıf uzlaşmacılığından ve farklı
oranlarda kemalizmden kopuş anlamına geliyordu. Devlete karşı öncü
savaşı ya da halk savaşını örgütleme niyetinde olan bu üç örgüt de
amaçlarına ulaşamasalar da onların attığı çekirdekten büyüyen DHKP-C ve TİKKO
gibi sol örgütler Ağustos 2008 ayı itibarı ile Tunceli –Sivas-Tokat -Ordu
kırsalında halen Güvenlik Güçleri ile
çatışmaya devam etmektedir. Yine Büyük şehirlerde eylemleri devam
etmektedir.
- THKO
gerilla savaşı fikrini kuvveden fiile geçiren, ilk gerilla grubunu oluşturan ve
Komünist çizgide çığır açan bir harekettir. Güvenlik Güçleri ile fiili
çatışmaya giren ve şiddeti yöntem olarak kullanan ilk örgüttür ve kendisinden
sonra gelen Marksist-Leninist, maocu vs. ne kadar sol akım ve örgüt varsa
hepsine ilham kaynağı olmuştur. Onların çizgisini takip eden sol örgütler hala
örgüt giderlerini karşılamak amacıyla banka ve kuyumcu soymayı bir yöntem
olarak kullanmaktadırlar.
- Kır
ve şehir gerillası fikrine öncülük etmişlerdir. Onları takip eden pek çok kişi
Filistine gerilla kamplarına gitmiş ve yurda dönüşlerinde dağlara çıkmışlardır.
Bir televizyon programında Emekli Savcı Baki TUĞ’un “Söke
dağlarında elinizde Kalaşnikof tüfekle ne işiniz vardı? sorusuna bugünün
“aydını” Oral Çalışlar “Devrim için
çıkılmıştı” cevabını vermiş ve akabinde “ben gitmedim ama arkadaşlarım gitti”
demek suretiyle hem olayları ikrar etmiş hem de kendisini temize
çıkarmaya çalışmıştır.
- THKO
nın kır gerillası uygulamasından etkilenen Mahir ÇAYAN önderliğinde THKP-C ;
Ordu – Sivas –Tokat bölgesinde , İbrahim
KAYPAKKAYA önderliğinde TKP/ML-TİKKO Tunceli bölgesinde, Doğu PERİNÇEK liderliğinde bugünün İşçi Partilileri
Aydın-SÖKE bölgesinde dağlara çıkar. Yine Bir başka grupta Tarsus civarında
Toros Dağlarında Gerilla Faaliyetleri başlatmıştır. Bu gruplardan bir kısmı
isim değiştirse de hala Türk Ordusu ile çarpışmaya devam etmekte ve aldıkları
ortak eylem kararı çerçevesinde bulundukları bölgelerde PKK ile işbirliği
yapmaktadırlar.
- Her
ne kadar Kemalist olduklarını , Mustafa
KEMAL’in yolundan gittiklerini ve 2.Kurtuluş Savaşını verdiklerini iddia
etselerde ; “(...)İşte bu serseriler (...)Türkiye Komünist Fırkası diye
bir fırka teşkil etmişlerdir ve bu fırkayı teşkil edenlerin başında da Mustafa
Suphi ve emsali bulunmaktadır. Bunlar (...) kendilerine para veren, kendilerini
himaye eden ve bunlara ehemmiyet atfeden Moskova'daki prensip sahiplerine
yaranmak için bir takım teşebbüsatı serseriyanede bulunmuşlardır (...)Bu
suretle memleketimize, milletimize hariçten komünizm cereyanı sokulmaya
başlanmıştır...” ' TBMM Başkanı M. Kemal Paşa (22.01.1921 tarihli
Meclis oturumu) açıklaması karşısında bir anlam ifade etmemektedir.
- 1928
yılı Ağustosunda Eskişehir istasyonunda yaptığı tarihi konuşma bunun en açık
delilidir.
"Türk
âleminin en büyük düşmanı komünistliktir. Her göründüğü yerde ezilmelidir" M. Kemal.
- Aynı
şekilde Demokrasiden kastettikleri de alternatif hiçbir parti ve düşünceyi
kabul etmeyen ve muhalefete hayat hakkı tanımayan Proleterya Diktatörlüğüne
dayanan Marksist Demokrasidir. (Eski komünist Doğu Almanya’nın resmi adı
Demokratik Alman Cumhuriyeti’dir. Bu yapı incelendiğinde demokrasi anlayışları daha
net anlaşılacaktır)
- D.
GEZMİŞ, Y.ASLAN , H.İNAN ve arkadaşları illegal
bir örgüt kurmuş ve Devletin Anayasal düzenini yıkmaya , rejimini
değiştirmeye ve bunu silah zoru ile yapmaya amaçlamışlardır. Bu amaçla da gerek
kendileri gerekse kurdukları örgütün üyeleri ;
- Eğitim
Hakkını Engelleme , Hırsızlık , Adam Kaçırma , Rehin Alma , Tehdit ,
Şantaj, Gasp , Silahlı Saldırı , Adam
Yaralama , Adam Öldürme gibi pek çok suçu hiç çekinmeden işlemişlerdir.
- Bugün
verilen idam kararı infaz edilmediği için tartışmalar devam eden Abdullah
ÖCALAN’da aynı şekilde örgüt kurmuş ve bu örgütün işlediği suçlardan dolayı
“İdam Cezası” na çarptırılmıştır. Yoksa Abdullah ÖCALAN’ın adam öldürdüğüne ,
banka soyduğuna ya da yukarıda yazılı suçlardan herhangi birini işlediğine dair
iddianamede bir suçlama yoktur.
- “Yaşasın
tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm!,Yaşasın Türk ve Kürt
halklarının kardeşliği!Yaşasın işçiler,köylüler! Kahrolsun Emperyalizm!” –
Deniz GEZMİŞ- (İdam Sehpasında son sözleri) 06.05.1972
*** Bu
sunudaki bilgiler kendilerini
Marksist-Leninist-Maocu olarak niteleyen ve bu insanlarla omuz omuza
çarpışan(!) arkadaşlarının anlatımlarına
dayanmaktadır. Bu kişiler yaptıkları eylem neticesinde ortaya çıkan ölü
ve yaralı sayılarını ve verdikleri zararı açıklamaktan kaçındıkları için eylem sonuçları konusunda diğer
kaynaklara müracaat edilmiş olup bunun dışında başka hiçbir resmi ve sağ
görüşlü kaynağa başvurulmamıştır.