2 Kasım 2016 Çarşamba

Korkut ÖZAL'ın İrtihali- Bir Pakraduni Hikayesi




Korkut ÖZAL vefat etmiş.

Herkes onu Turgut ÖZAL’ın kardeşi olarak tanır. Hatta bu tanıma birazda bulunduğu konumlara Turgut ÖZAL’ın kardeşi olması hasebiyle geldiği gibi bir örtülü anlamda içerir.

Oysa

Yaşça küçük olan Korkut ÖZAL’dır. Her iki kardeş 1950’li yıllarda İTÜ’de lisanslarını tamamlayıp lisansüstü eğitim için ABD’ye gidiyorlar. Bir bankada memur olan baba ile öğretmen annenin çocukları. Baba tarafı Malatyalı anne tarafı Tuncelili olan taşradan birinin eğitim için yurtdışına nasıl gittiği ve eğitim masraflarını nasıl karşıladığı ve nerelerden burs sağladığı hep muamma olmakla birlikte her iki kardeş bu işi başarıyorlar. Üstelik bu dönemde her iki kardeşte evli ve çocukları var.

ABD’den dönüşte Turgut Elektrik İşleri Etüd İdaresinde mühendis olarak çalışırken Korkut ODTÜ de öğretim görevlisi oluyor ve 1965 te Profesör oluyor.

Turgut , S. Demirel’in de desteğiyle DPT’de bir süre çalışırken (aynı dönemde DPT’de çalışan Yalçın Küçük’ün Turgut ÖZAL ile ilgili düşünceleri ilginçtir. Kitaplarında vardır bulursanız okuyun) bir sürede özel sektörde çalışıyor.

Korkut 1973 yılında MSP’den Erzurum Milletvekili seçiliyor. 1974 ve 1975 lerde kurulan hükümetlerde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı. Bu dönemde Turgut mühendislik yaparak para kazanma peşinde.

1977 yılında her iki kardeş MSP’den milletvekili olabilmek için seçime giriyor. Korkut bir kez daha Erzurum’dan milletvekili seçilip kurulan MC Hükümetinde İçişleri Bakanı olurken İzmir’den aday olan Turgut seçimi kazanamıyor. Seçim çalışmaları sırasında en büyük desteği o dönemde İzmir’de yaşayan F. GÜLEN yapıyor. (Bu dayanışma 1980 sonrası devam edecek F. Gülen grubu gerek Özal gerekse ondan sonraki iktidarların -özellikle AKP’nin- katkıları ile büyüyüp gelişecek ve 2016 yılında ülke yönetimini elegeçirme denemesi yapacaktır.)

Turgut’un siyasete atılması için gereken bağlantılar Korkut tarafından sağlanıyor . Yani küçük kardeş ağabeyine referans oluyor. Siyasette önünü açıyor.

1980 ihtilali ve dizayn edilen siyasetle Turgut’un önü açılırken Korkut siyasi yasaklı. Ayrıca geçirmiş olduğu ağır trafik kazası sebebiyle uzun süre siyasetle uğraşamıyor. Ancak Turgut’un ölümünden sonra 1995 seçimlerinde ANAP’tan aday olarak birkez daha milletvekili seçilecektir. 1997 yılında ANAP’tan istifa ederek Demokrat Partiye katılacak ve Genel Başkan olacaktır.

Demokrat Parti Genel Başkanlığı yaptığı dönemde genelbaşkan vekili olan kişi daha sonra AKP’nin kurucuları arasında bulunup MKYK üyesi olan ve R.Tayyip ERDOĞAN’ın danışmanlığını Hasan Cüneyd ZAPSU’dur. ZAPSU daha önce paylaştığımız “Yerli ve Milli” serisi yazılarımıza da konu olmuş ve teferruatlı bilgi verilmiş bir kişi. (Toplam 5 yazı ,okuduğunuzda ne demek istediğimizi daha net anlayacaksınız)

Bugün öğreniyoruz ki C. ZAPSU Demokrat Parti Genelbaşkan yardımcısı olduğu dönemde R. Tayyip ERDOĞAN’ı iktidara taşımak için 1999 yılında yapılan toplantılara katılmış. Yani kendi partisi dururken bir başkasını iktidara taşımak için çalışmış. Bu alanda T. TÜRKEŞ ve Ş. B. YAHNİCİ tek sanıyorduk değilmiş buraya H.C.ZAPSU’yu da ekledik. Yine ATP ve MHP’nin yanına DP’yi de eklemek lazımmış.

Ayrıca Barış YARKADAŞ’tan öğreniyoruz ki RTE’nin iktidara taşınması ve BOP ile ilgili teklif D. BAYKAL’a ZAPSU aracılığı ile yapılmış. YARKADAŞ her ne kadar BAYKAL’ın bu teklifi kabul etmediğini ileri sürmüşse de yaşanan olaylar ve başka kaynaklardan edindiğimiz bilgiler bu YARKADAŞ’ın bu iddialarını teyit etmemektedir.

Korkut ÖZAL , AKP iktidarının oluşmasını sağlayan gizli kahramanlardan (!). ZAPSU’yu milli görüş dolayısıyla AKP ile tanıştıran kişi K. ÖZAL’dır. Yine ZAPSU ile TOPBAŞ’ları tanıştıran ve BİM’in kurulmasını sağlayan kişi K. ÖZAL’dır.

Bir tv konuşmasında (ulusaltv Ceviz Kabuğu) 40 yıldır bir tarikata bağlı olduğunu söyleyen K. ÖZAL , Çamlıca Subaşı camiinde kadınlı-erkekli birlikte Cuma namazı kılan , cemaate Cuma namazı kıldırarak imamlık yapmaya kalkan başı açık Beyza ZAPSU’nun eşi ,H.Cüneyd ZAPSU’ya referans olarak onu sisteme sokan, birlikte siyaset yapan ve uzun yıllar yanında bulunduran kişidir.

Tüm bu ilişkilere, olaylara normal bir pencereden bakınca anlamlandırmak mümkün görünmüyor.  

Blogumuzda daha önceki paylaştığımız yazılarda Türkiye’nin en büyük probleminin “Kripto Gayrimüslimler” olduğunu söylemiştik. Türkiye’nin derinlerinde bir iktidar değişikliği yaşandığını , son dönemde yaşadığımız pek çok sıkıntının kaynağının bu gizli mücadele olduğunu ifade etmiştik.

Yine AKP’nin bir “Pakradun” hareketi olduğunu belirtmiştik. İşte K. ÖZAL bu pakradun hareketini organize eden, yöneten en önemli figürlerden biriydi.

ÖZAL’ların Pakraduni kökenli olduğunu iddia eden biz değiliz. Bu iddia yaklaşık 15 yıldır var ve kitaplara konu olmuş durumda. Mesela aşağıda linki bulunan Milli Çözüm dergisinin editörü , Refah Partisi seminercisi ve Milli Görüşçü Ahmet AKGÜL’ün “Osmanlı’dan Cumhuriyete Kripto Yahudiler Pakraduniler” isimli kitabı. Kitap 2011 de piyasaya çıktı ve halen satılmakta. Bildiğimiz kadarıyla kitabın yazarına karşı açılmış bir dava ya da toplatılmasına ilişkin bir talep yok. Kitapta aşağıdaki linkte yeralan içerik geniş geniş anlatılmakta…  

            Bugün K.ÖZAL'ın cenazesinde aynı ayin tekrarlanacak mı acaba?
Aynı kitapta bugün Saadet Partisinde olan Oğuzhan ASİLTÜRK ve siyasi dönmeciliğiyle ünlü Doğu PERİNÇEK’in de Pakraduni olduğu bilgisi yeralmakta.

İtiraf edelim ki bu iddiaları ilk duyduğumuzda biraz mesafeli yaklaşmıştık. 2000’li yılların ilk yarısında Turgut ÖZAI’ın cenazesi ile bu iddialar bir tv programında canlıyayında dile getirildi. Bunun üzerine K. ÖZAL telefonla canlıyayına bağlandı. Lafı eveleyip geveleyerek geçiştirme ve topu taca atma yoluna gitti. O tavır Özalların Pakraduniliği hususunun doğru olma ihtimalinin yanlış çıkma ihtimalinden fazla olduğunu düşündürttü.


Korkut ÖZAL vefat etmiş.

Pakradun Hareketinin kurulmasına öncülük eden ve gerek hareket içerisinde gerekse dışarıdaki ilişkileri düzenleyen , hareketin organize bir şekilde Siyasal İktidarı elegeçirmesini sağlayan en önemli figürlerden biriydi. Son 15 Temmuz hadisesininde katkısıyla yeniden dizayn edilecek “Devlet”te asıl iktidarı da elegeçirecekler gibi görünüyor. Bu günleri göremediği için onun adına üzelmeli miyiz?

Bilemiyoruz…

            AKP'yi iktidara taşıyan vakıf, dernek gibi tüm kurumlarda kurucu, başkan , üye , danışman olarak K. ÖZAL'ı görebilirsiniz. Bu sebeple Siyasal İslamcılar methiyeler dizerek onun mümin olduğuna ve İslam'a hizmet ettiğine şehadet edeceklerdir.

Biz Hangi İslam'a hizmet etti diye soralım ve toprağı bol olsun demekle yetinelim…