8 Nisan 2019 Pazartesi

Pelikan : Kripto Devlet Yapılanması mı?


İstanbul’da bir seçim yaşandı. Her seferinde birkaç saatte biten seçim bu kez 1 hafta geçmesine rağmen sonuçlanmadı. Geçersiz oyların sayımına devam ediliyor.

Oy sayım süreci uzuyor ya da bir el uzatıyor.

İnsanlar gergin ve her geçen saat gerginlik artıyor.

...

16.07.2016 tarihinde Türkiye'nin "CHP'nin kontrollü gerilim strajesinden AKP'nin kontrollü kaos strajesine terfi ettigini" yazmış ve "Allah bu milletin Yardımcısı olsun" demiştim.
Yine muhtelif zamanlarda "Türkiye'nin 2023 yılına nüfus ve toprak olarak şimdikinden çok daha küçük" olarak gireceğini, bunun da bir "içsavaş" ile yapılacağını düşündüğümü söylemiştim.
...

Birileri ama özellikle iktidar kanadından birileri kaos devşirme derdinde. Sürekli yalan haberlerle toplum birşeylere hazırlanıyor. Aslında siyasiler eliyle milletin yarısı zillet, illet , vatanhaini ilan edilerek zaten bu açıdan bir aşama kaydedilmişti.

Şimdi de havuz medyasının Pelikan kanadı provakatif yalan haberlerle ortamı germeye devam ediyor. Hem de fütursuzca.

Nereden çıktı bu Pelikancılar?

Yanlış hatırlamıyorsam 2014 yılında bir dernek kurdular daha sonra Üsküdar Kuzguncuk'da bir yalı kiralayarak çalışmaya başladılar.

Fikri önderleri Sabetaistlerin Kapancı kolundan Nafiz Can Paker'di. Derneğinin 7 kurucusundan biri. Aynı zamanda Soros'un Açık Toplum Enstitüsü'nün Türkiye uzantısı Açık Toplum Vakfı ve Tesev vakfının kurucu başkanı. (Burada K. Kılıçdaroğlu’nun da Tesev üyesi olduğunu belirtelim) Tesev olarak Soros'tan maddi destek aldıklarını kabul etmişti. Son dönemde Soros'un isteği üzerine Tesev'den ayrılarak Podem vakfını kurdu. Paker 1998'den beri RTE'nin yanında ve halen başdanışmanlarından biri.

Derneğin maddi sponsoru Serhat Albayrak. Bakan Berat Albayrak'ın ağabeyi. Yine Medipol grubu ile hayırsever işadamı Reza Zarrab da önemli mali yardımlar yapmışlar. Red Hack isimli korsan pelikan ekibinin mail adresini haclediğinde tüm irtibat ortaya çıktı. Berat Albayrak Süheyb'e bir dernek kurması için talimat ile yönetim kurulunda kimlerin olacağına dair 7 kişilik de bir liste veriyordu. Berat Albayrak da işin içinde.

Pek çok yayın organı (Sabah Gazetesi başta olmak üzere) ve trol hesabıyla (Bophorus Global bünyesindeki ve ferdi) bir taraftan iç siyaseti dizayn ederken bir taraftan da ciddi paralar kazanıyorlar. Bir başbakanı istifa ettirecek kadar güçlüler.

Pelikan ekibinde kimler var?

Can Paker ve Albayrakların yanında

Süheyb Öğüt

Selman Öğüt

Hilal Kaplan (öğüt)

Bekir Bozdağ

Ayşenur Bahçekapılı

Sümeyye Erdoğan

Egemen Bağış

Haşmet Babaoğlu

Kurtuluş Tayiz

Melik Altınok

Nagehan Alçı

Rasim Ozan Kütahyalı

Turgay Güler

Hikmet Genç

Cemil Barlas

Cem Küçük

Fuat Uğur

Ersoy Dede

Beyhan Demirci

İdris Kardaş

Cengiz Algan

Abdurrahman Uzun

Metin Külünk

Abdülhamid Gül

Fatma Sayan Kaya

Ufuk Coşkun

Ekin Gün

Erem Şentürk

Atifet Ulusoy

Filiz Gündüz

Elif Şahin

Merve Taşçı

Nasuhi Güngör

Ömer Turan*

Taha Ün*

...

Bazı isimlerin Pelikancı olup olmadığı tartışmalı (* bugün gruptan ayrı bir duruş sergiliyorlar) olmakla birlikte liste uzayıp gidiyor. Dönem dönem yeni isimler eklenirken bazı isimler de gruptan uzaklaşıyor.

Bu ekip %49 oy alarak Başbakan olan Ahmet Davutoğlu'nu istifaya zorlayan ve bir anlamda "darbe bildirisi" olarak nitelendirilebilinecek "Pelikan Bildirisi"ni hazırlayan ve servis eden ekip.

Ekip Pelikan Bildirisi ile Davutoğlu'na darbe yaparken RTE müdahale etmeden bekledi. Bugün bu ekip seçim sonuçları üzerinden provakatif yalan haberlerle toplumu birşeylere hazırlarken RTE yine sessiz bir şekilde izliyor. Bu grubun faaliyetlerine bilerek müsaade ediyorsa ya da müdahale etmek istiyor ancak söz geçiremiyorsa çok büyük bir sıkıntıyla karşı karşıyayız demektir.

Bu ekibin içinde başta Can Paker olmak üzere Sabetaistler olduğunu biliyoruz. PKK üyeliğinden 13 yıl hapis cezası yemiş Kurtuluş Tayiz gibi isimler de var. Yine bu isimlerin tamamına yakını başta çözüm süreci olmak üzere "Türk" ismine, Bayrağa, İstiklal Marşına , şehitlere şöyle ya da böyle dil uzatmış isimler.

Bu ülkede sağ cenah genelde PKK'yı Kürt Hareketi olarak değilde daha ziyade Asala'nın yerini almış bir Ermeni Terör hareketi olarak nitelendirir.

...

Türk Tarih Kurumu üyesi mütevefa (toprağı bol olsun) Panos Dabağyan Ermeniler arasında "Ermeni görünüşlü ama gerçekte Yahudi olan Pakraduni isimli bir grubun bulunduğunu" , bu grubun 1915 öncesi olayları tertip ederek Ermenileri ayaklandırdığını ve neticede Ermenilerin bu toprakları terketmek zorunda kaldığını yazar makale ve kitaplarında...

...

Sabetay Sevi öldüğünde (1676) tüm dünyadaki Yahudilerin yarısından fazlası kendisinin "Mesih" olduğuna iman etmişti. Hollanda'da İran' a , Mısır'dan Polonya ve Baltık Ülkelerine , Belh'ten Fas'a kadar geniş bir coğrafyada taraftar bulmuştu kendisine.( Bkz. Gershom Scholem: Sabetay Sevi- Mistik Mesih) Orta Avrupa'dakiler daha sonraki mezhepsel bölünmede ağırlıklı olarak "Karakaşi Sabetaizmini" benimsemişlerdi. Bu grup ilerleyen dönemde Jacop Frank önderliğinde "Müslüman görünümlü Sabetaistlik" yerine din değiştirerek "Hristiyan görünümlü Sabetaistliği" benimsemek ve Almanya Ausburg taraflarına yerleşmek zorunda kalmışlardı. Franksisken tarikatı bu grubu oluşturur.(Bkz Cengiz Şişman Suskunluğun Yükü)
...
Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Irak coğrafyasında David Alroy (1160 yılı civarında Mesihliğini ilan ettiği için Selçuklu'nun Musul Atabeyi tarafından asıldı) hadisesinden sonra kripto yaşayan Yahudilerin olduğunu ve İsrail'in kuruluşundan sonra bölgeden yaklaşık 150 bin Kürt görünümlü Yahudi'nin İsrail'e göçtüğünü biliyoruz.(Bkz.Eşref Günaydın: Yahudi Kürtler- Babil'in Kayıp Çocukları)

Yine 1045 yılında Ermeni Pakrudin Hanedanlığı'nın yıkılması sonrası Ermenilerin ve aralarındaki Pakrudinilerin Kapadokya ve Kilikya (Çukurova)ya kadar dağıldığını, bir Pakrudin Prensinin Kilikya Ermeni Krallığını kurduğunu , 1895-1896 yılındaki Bab-ı Ali baskını sonrası pek çok Ermeni'nin güvenlik amacıyla "Müslüman" gibi görünmeye başladığını, 14 Ermeni Aşiretinin kendisini "Müslüman Kürt" olarak gösterdiğini , bu aşiretlerden bazılarının aslında Ermeni olmayıp Ermeni görünen Yahudi aşireti olduğunu biliyoruz. (Bkz Esther ve Thomas Mıgırdiçyan: Kürtleşen Ermeniler ve Aşiretler Raporu- Kaynak Yayınları (1970 lerde Mit tarafından hazırlanıp 1988’lerde basına sızan Mit Raporunun kitaplaştırılmış hali) karşılaştırmalı okumanız verimli olacaktır.)

Bu bilgiler bize Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kripto bir "Yahudi" varlığının olduğunu gösteriyor.

Yine bazı evlilikler bize Sabetaist kökenli bazı ailelerin Kürt İsyan Hareketlerinin lokomotifi bazı aileler (Baban’lar gibi) ile akrabalık ilişkisi tesis ettiğini gösteriyor. Biliyoruz ki 1960'lara kadar Sabetaistler bırakın dışarıdan kız alıp vermeyi kendi kolları arasında bile evlilik tesis edemiyorlardı. Sabiha Sertel bir müslüman ile evlenen ilk dönmenin kendisi olduğunu söyler anılarında. 1.Dünya Savaşı esnasında Zekeriya Sertel ile yaptığı evliliği kasteder ve bunu devrim olarak nitelendirir. Düğün masraflarını İttihat ve Terakki Cemiyeti karşılamıştır. Şahitlerden biri Sadrazam Talat Paşa’dır. Marc David Baer Selanikli Dönmeler isimli kitabında bu evliliği anlatırken 32. Sayfada Sertellerin Kapancı olduğunu söylerken 47. Sayfada Karakaşi olduğunu yazar farkına varmadan. İki bilgide doğrudur. Sabiha Sertel Kapancı Zekeriya Sertel ise Karakasidir ve evlilik iki farklı kolun mensupları arasında yapılan bir evliliktir. 1700'lerdeki kollara ayrılmadan tam 200 yıl sonra gruplar arasında ilk evlilik yapılıyordu. S. Sevi Hz. Musa'ya gelen "10 emir"e yeni emirler eklemişti. Eklenen yeni emirler arasında Türk(Müslüman) lerle evlilik yasağı da vardı.

Ahmet Akgül Pakradunileri anlattığı kitabında (Osmanlı’dan Günümüze Kripto Gayrimüslimler- Pakraduniler) bazı Pakradunilerin "Milli Görüş Çizgisine" sızdığını anlatıp Oğuzhan Asiltürk’ü örnek verir. (Korkut Özal'ın vefatı üzerine yazdığımız yazıda Özallarla ilgili iddialara yervermiştik) Yine kitabında Doğu Perinçek'in "Pakraduni" olduğunu da söyler.

...

Tüm bu bilgilerden sonra akla şöyle bir soru geliyor. Tüm Yahudilerin yarısından fazlasının Sabetay Sevi’nin Mesihliğine iman ettiği bir dönemde Pakrudinilerden Sabetay Sevi’ye iman eden var mıydı?

Polonya’da Karakaşi Sabetaizmine rastlanabiliyorsa Doğu-Güneydoğu Anadolu’da ya da Karadeniz’de Kapancı Sabetaizmine niçin rastlanmasın? Kırımçaklar arasında , Almanya’da Aşkenazlar arasında Karakaşi Sabetaizmi kök sarmışsa Kemaliye’de, Siirt’te , Rize’de Pakraduniler arasında Kapancı Sabetaizmine inanan niçin olmasın?

1990’ların sonundan itibaren Kapancı Sabetaislerle Pakradunilerin  AKP içerisinde ortaklık yaptığını görüyoruz. Yine Pelikanlar arasında Sabetaistleri gördüğümüz gibi Pakradunilerin varlığını da görüyoruz. Buraya kadar elimizde olan verirler bizi şöyle bir sonuca götürüyor. Pelikan Sabetaist (Kapancı) Pakradunilerden oluşan kripto bir yapıdır ve gücü eline almak/elinde tutmak için herşeyi yapacaktır…

Buradakiler medya çalışmaları sebebiyle gözönünde olanlar. Yani buzdağının görünen yüzü. Asıl dikkat edilmesi gerekenler bürokraside yeredinenler ve tepe noktasına çıkartılanlar...

Daha önce pek çok kez yazıp söyledik. Bir kez daha söyleyeceğiz.

Türkiye'nin en büyük sorunu "Kripto Gayrimüslim" sorunudur. Bu sorun çözülmeden hiç bir sorun çözülmez. En azından Müslüman Türk lehine çözülmez...