Sevgili Günlük ;
Uzun zaman oldu seninle dertleşmeyeli. Bırak günü haftayı
ayı yıllar geçti. Nasılsın? Ne eder , ne yaparsın? Yediğin içtiğin senin olsun…
…
Ben mi ?
Neyi nasıl anlatayım. Ülke İstanbul’un havası gibi sürekli değişmekte. Her olayda ayrı bir safa
giriyoruz. Hangi hadisede hangi safta yeralacağımızı bir türlü kestiremiyoruz.
Bu aralar tek derdimiz Fetöyle mücadelemiz.
Sorma.
Çok pis mücadele
ediyoruz ki.
Kör tuttuğunu misali devlette yakaladığını
Fetöcü...
Ne
çok fetöcü varmış bu memlekette. Siyasilerimiz fetö devlete sızmış diyor lakin görünen
hiç de onların dediği gibi değil. Resmen millet fetöye sızmış , bana öyle
geliyor.
Dedim ya çok pis mücadele ediyoruz diye.
İktidar onların ne menem bir yapı olduğunu 20 sene önce
çözmüş lakin yeraltından faaliyetlerini sürdürdükleri ve inleri belli olmadığı
için şiveyerek yerüstüne çıkmaları için beklemiş. Hatta
gizli yapıları ortaya çıksın diye parsel parsel yerler vermiş , dershane
açtırıp, şirket kurdurmuş , banka kurdurup para yatırmalarını sağlamış. Bilinen
birkaç tanesini siyasete sokup bürokrasiye müdahale etmesini sağlayarak her
biriciğinin nerede ne halt ettiğini çözmüş.
Hatta Yüksek Askeri Şura’ya bile el uzattırarak ordunun
içindekileri tespit ettirmiş. Gazete , dergi
çıkarmalarını , tv kurarak program yapmalarını sağlayarak düşünceleri
hakkında bilgi edinmiş.
Türkçe olimpiyatları
, Abant Toplantıları gibi toplantılarına çaşıtlar göndererek
herbirşeylerini en ince detayına kadar öğrenmiş.
Ortaklık mı?
Ne ortaklığı Günlük sen beni dinlemiyorsun galiba. Diyorum ki 20 sene önce
fark etmişler oyun bozulmasın diye arkadaş, ne bileyim işte dost gibi
görünmüşler. Ortak değiller ama ortak gibi davranmışlar senin anlayacağın.
Karı-koca gibi aynı yatakta yatıp halvet mi olmuşlar?
La ben nereden biliyim yatakta ne halt yediklerini? Röntgenci miyim ben? Adamların gece evlerini
mi dikizliyorum? İyice magazine sardın muhabbeti. Dur bak dinle anlatıyorum
işte.
O fetöcü sandığın , iktidarla da kolkola olan adamlar hep
fetöye iktidarca sızdırılan adamlarmış.
Ayırt edemiyor musun?
La havle… sen ayırt edesin diye boyunlarına ben fetöcü
değilim fetöye sızmış adamım diye çakar takarak dolaşacak değillerdi ya…
Bu fetö olacak fitne fücur taifesi kendini o kadar güçlü
sanmış olacak ki sonunda darbe yapmaya kalktı.
Darbe marbe yer mi Anadolu çocuğu? Vallahi 2 saat içinde çil yavrusu gibi dağıttı
millet. Eşekten düşmüşten beter etti
hepsini.
Sonra devletimiz inlerine girdi. Hem de ne giriş.
Ne mi buldular?
Elinin körünü… tövbe
tövbe...
Daha çıkamadılar , araştırıyorlar.
Devlet araştırırken bu Cehapenin de p… luk edeceği tuttu yine. Neymiş 15 Temmuz araştırılsınmış.
Devlet ne yapıyor haspam? Araştırma yapılırken daha 15 Temmuz araştırılsın diye
önerge vermekte nerelerinden çıktıysa
artık. Neyse ki iktidar akıllı da önergeyi reddedip Cehapelilerin işi
sulandırmasına müsaade etmedi.
Bu fetöcüler de şeytan gibi azizim. Hatta şeytandan bile
beter. Başlarına geleceği anlamış olacaklar ki tüm büyükbaşlarını ülke dışına
kaçırmışlar. Şöyle esaslı bir Osmanlı tokadı aşkedecek büyükbaş bir Fetöcü bulamadık
koca ülkede iyi mi?
Ne mi yaptık?
Atalarımızın dediğini. Eşeği bulamadığımız için kürtününü
dövüyoruz.
Senin anlayacağın maraba tayfasını. Fetönün siyasi
ayağını bulamadık ama yakaladığımız “Damat” ayağını neredeyse bitirdik.
Veriyoruz küsküyü. Polisimiz bir gaza gelmiş , bir gaza gelmiş sanırsın
elindeki biber gazı stoğunun tamamını içmiş, önüne kim çıktıysa doldurmuş
kodese. Arada bizim Başganın damadı Gavurmacıların oğlanı da almışlar içeriye.
Başgan devreye girdi de kıçını zor kurtardı. Başgan , başgan olmayaydı var ya
öff öff...
Mehteri mi? Ben küskü deyim sen mehter anla.
Herneyse
Bu fetönün elebaşısı Amerikaya kaçmış. Onu istemek için 4 defa
heyet gönderdik ama bizim giden heyetlerin jetlagdan kafası karışmış olacak ki
3 tanesinde şarkıcı Ebru’nun kocasını
istemişler.
Hangi Ebru mu? Bizim Gündeşlerin Ebru var ya işte onun
beyini … Sima olarak da benzemezler ,
karakter olarak da benzemezler niye karıştırdılar anlamadık ama kesin jetlag
etkisidir diyorum ben?
Bu devletin de kendinden haberi yok. Herif 1999 da gitmiş
ABD’ye. Orada her türlü hainliği yapmış ve bu adam hainliğe devam etsin diye
devletimiz maaş ödemiş. Düşünebiliyor musun Günlük ben düşmanıma rahat yaşasın,
bana şerefsizlik etsin diye 15 sene maaş ödüyorum.
Şimdi Devlet gel diyor , gelmiyor. İstiyor , ABD vermiyor. Bu ABD de çok oluyor. Devlet
kendi vatandaşını istiyor vatandaşını devlete vermiyor. Devlet bu Fetö’yü bir
yakalasa ona dünyanın kaç bucak olduğunu gösterecek amma yakalayamıyor. ABD
bilmiyor ama Devlet alacağını kimse de bırakmaz. 5 sene geçer 10 sene geçer
unutmaz. Yapılandırır, taksitlendirir sonuçta gene alır. Günü geldiğinde
ABD’nin ümüğünü de sıkar.
Nereden mi biliyorum?
Bize hep öyle yapıyor ya.
Sorma. F.G.’nin devletin “şefkatli kollarına” gelmemesi
devleti çok gücendirdi. Evlatlıktan reddediyor şimdi. F.G’ye demiş ki 3 ay içinde döndün döndün, dönmezsen bir daha bana baba deme. Seni
vatandaşlıktan atıyorum, vatansız öleceksin demiş.
Devlet, vatandaşı
olduğu halde ABD’den alamadığı Fetö’yü vatandaşlıktan
çıkarttığında vatandaşı olmadığı halde ABD’den nasıl mı alacak?
Ne bileyim ben? Ahiret sorusu sorar gibi ne sorup duruyorsun?
Neee? Ben olayları yanlış mı değerlendiriyorum? Gündemi
benden iyi takip ediyorsun ve olaylara benden daha vakıfsın öyle mi?
Hükümetin Fetöyle mücadelesi “1. Dünya savaşı esnasında Osmanlı Devleti Rusya ile savaştadır. Ruslar Karadeniz
bölgesinde ilerlerken Rize hariç tüm civar iller gönüllü olarak Ordunun yanında
Ruslara karşı savaşmaktadır. Bir zaman
sonra Rizeliler çevrenin bakışlarından rahatsız olmuş olacaklar ki toplanıp biz
de savaşalım derler. Ancak hazırlıksızdırlar. Doğru dürüst silah yoktur
ellerinde. Rusların attığı topları görüp, top seslerini duyunca top imaline karar verirler. Ağaç gövdesini
oyarak bir top yapmaya başlarlar. Kısa sürede topu yapıp doldururlar. Namlusunu
Ruslara doğru çevirip ateşlerler. Top büyük bir gürültüyle patlar. Şiddetli
patlamanın etkisiyle top parçalandığı gibi topun çevresindeki Rizelilerde sağa
sola savrulur. Toz-toprak içinde kalırlar. Bir kısmı yaralanır. Bir müddet
sonra kendine gelenler toplanmaya başlar. Herkes topla Ruslara ateş etmekten
dolayı mutlu ama patlamanın şiddetinden dolayı şaşkın bir şekilde Rusların
geldiği yöne doğru bakınırken bir
Rizelinin sesi duyulur; “Uşağum! a ha bu top bizi böyle etti, koydu Urusun a..ına”
hikayesinde anlatılan Rizelinin Ruslarla savaşına mı benziyor?
Bir yerinden uydurmuyorsun değil mi? Böyle hikaye mi olur be?
Gerçek ve adı da “Ti Destanı” (*) mı?
Madem her şeyi biliyorsun da 2 saattir beni niye yoruyorsun?
Tiye mi alıyorsun şerefsiz!!!???
(*) Olay bölgenin isimsiz hikayelerinden olup “Ti
Destanı” ismi ironi amacıyla tarafımızdan verilmiştir