CEVAPLAR ve
SORULAR
Tarih: 4 Şubat 2010 _IO_THURSDAY (www.alperence.org sitesinde yayınlanmıştır)
İstanbul İl
Kongresi geçtiğimiz hafta sonu yapıldı. Yapılan oylama sırasında Bayram KARACAN
ve ekibi BBP İstanbul İl Yönetimine getirildi. Kongre öncesi Bayram KARACAN’ın
ekibindeki bazı kişiler hakkında bize ulaşan bazı bilgileri sizlerle paylaşmış
ve “Yüz Kızartıcı” suçla itham edilen bazı kişilerin de listede olduğunu ifade
ile yapılacak kongre neticesinde bu kişilerin seçilmeleri ve yönetici olmaları
halinde “Tuzun da Koktuğu” hükmüne varacağımızı belirtmiştik. Netice de bu
kişilerde yapılan oylama neticesinde il yönetimine girdiler ve BBP yönetimi bu
şahısları aday göstererek BBP il delegeleri de bu şahıslara ve şahısların
bulunduğu listelere oy vererek “Tuzu Kokuttular.”
Geçen yazımıza gönderilen yorumlardan birinde anlattığımız olayla ilgili olarak “Biz unuttuk sen de unut” deniliyordu.
Unutmak!
Biz unuttuk sen de unut diyen dostlara soruyoruz;
Unutmak tükenmekti hani. Tükendiniz mi?
...
Doğrusunu isterseniz kongre öncesi tahminimiz Bayram KARACAN’ın ekibinin kazanacağı yönünde idi.
Tahminimizde yanılmadık. Yine tahminimiz listelerin birbirine yakın oylar alacakları doğrultusunda idi. Oylama sonucunda aradaki fark 50 civarında. Bu farkta il kongresi öncesi kongrelerini yapan ilçelere il yönetiminin müdahalesi ile değişen delege yapısından kaynaklanan fark. Bu müdahale olmamış olsa kafa kafaya bir seçim izleyecektik belki de.
...
Oylama sonucunun açıklanmasını müteakip spor salonun içerisinde bir grup “Türkiye elele Büyük Birlik’e” şeklinde slogan atıyordu. İlginçtir slogan atanlar arasında aşağıda ismini daha sık duyacağınız M.A. da vardı.
Oylama sonucunun açıklanmasını müteakip spor salonun içerisinde bir grup “Türkiye elele Büyük Birlik’e” şeklinde slogan atıyordu. İlginçtir slogan atanlar arasında aşağıda ismini daha sık duyacağınız M.A. da vardı.
...
Kongre
öncesi delege oyunları yapıldığı gibi kongre sırasında da delege oyunları
yapıldı. Bazı ilçelerin Üst kurul Delege sayısı düşürüldü , bazı ilçelerin ki
ise yükseltildi. Bu değişikliklerin hangi kıstaslar çerçevesinde yapıldığı
muamma. Ancak son gece yapılan oldu bittilerle yeni bir delege profili oluşturuldu.
Bazı ilçeler yapılan bu değişikliğin farkına bile varamazken bazı ilçeler ise
duruma itiraz etmek ve şikayetlerini dile getirmek için yetkili aradı.
Üstkurul delege sayısı düşürülen bir ilçenin yöneticileri durumu BBP Genel Başkan Yardımcılarından birine ilettiklerinde “Ayıp etmişler ama Haberim yok” cevabı ile karşılaştı. Durumu İl Başkanı (aynı zamanda Başkan Adaylarından) Bayram KARACAN’a ileten ilçe yöneticileri “Bilgim yok” cevabı ile karşılaştı. Aynı soruya İl Yöneticilerinden olan ve Bayram KARACAN’ın listesinden yeniden yönetime giren M. A. ise “Bize Muhalif olduğunuz için delege sayınızı düşürdük, Hem bize muhalif olacaksınız hem de delege olarak yazılacaksınız yok öyle yağma.” Cevabını veriyordu.
...
M. A.’nın cevabı ve bu açık yürekli davranışı takdir edilebilirse de pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Kendisi Kazım AYAYDIN zamanında da İl Yöneticisi olan bu zat Bayram KARACAN yönetimine girdiği sırada gittiği bir ilçede Kazım AYAYDIN yönetiminin 60 Bin TL lik bir borç yükü bıraktığını söylemiş ve “Enkaz Devraldık” demişti. Bu olayı hatırlatıyor ve soruyoruz.
1- Bayram KARACAN üstkurul delege listesindeki bu değişiklikler konusunda bilgisi olmadığını söyledi. Eğer söylediği doğru ise kendi yönetiminde delege listeleri ile kendisine bilgi verilmeden oynama yapılması durumu sözkonusudur ki bir İl Başkanı kendi yönetiminin yaptığı bu tür çalışmalardan nasıl haberdar olmaz? Teşkilatına ve yönetimine hakim olmayan bir İl Başkanı mı var görevde? Bu bir zaafiyet değil midir? Bu durum İl Başkanının kendi yönetimi üzerinde otoritesinin olmadığı ve il yönetiminde kontrolün başka kişi ya da grupların elinde olduğunu göstermez mi?
M. A.’nın cevabı ve bu açık yürekli davranışı takdir edilebilirse de pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Kendisi Kazım AYAYDIN zamanında da İl Yöneticisi olan bu zat Bayram KARACAN yönetimine girdiği sırada gittiği bir ilçede Kazım AYAYDIN yönetiminin 60 Bin TL lik bir borç yükü bıraktığını söylemiş ve “Enkaz Devraldık” demişti. Bu olayı hatırlatıyor ve soruyoruz.
1- Bayram KARACAN üstkurul delege listesindeki bu değişiklikler konusunda bilgisi olmadığını söyledi. Eğer söylediği doğru ise kendi yönetiminde delege listeleri ile kendisine bilgi verilmeden oynama yapılması durumu sözkonusudur ki bir İl Başkanı kendi yönetiminin yaptığı bu tür çalışmalardan nasıl haberdar olmaz? Teşkilatına ve yönetimine hakim olmayan bir İl Başkanı mı var görevde? Bu bir zaafiyet değil midir? Bu durum İl Başkanının kendi yönetimi üzerinde otoritesinin olmadığı ve il yönetiminde kontrolün başka kişi ya da grupların elinde olduğunu göstermez mi?
2- Eğer bilgisi varsa ve/veya bilgisi dahilinde üstkurul delege listeleri oluşturulmuşsa ve buna rağmen bilgim yok demişse bu durum ortada bir yalan olduğuna ve BBP İstanbul İl Başkanlığı görevine kongre ile “yalan söyleyen” bir kişinin seçildiğini göstermez mi?
3- Eğer bu değişiklikler M.A. nın dediği gibi “Sırf” Muhalefet olunacağı gerekçesi ile yapılmışsa bugün herkesi kucaklaması ve Büyük Birliği oluşturma hususunda en hassas davranması gereken BBP yönetimine (ki il yönetimi de bu kapsamdadır) sormak gerekir. Büyük Birliği kendi üyelerinizi dışlayarak , küstürerek mi sağlamayı düşünüyorsunuz? Sizce “Türkiye elele Büyük Birlik’e “sloganını atmak “Büyük Birliği oluşturmak için yeterli midir?
Cevap vereceğinizi sanmamakla birlikte göndereceğiz cevapları bu köşe de yayınlayacağımızı hatırlatırız
...
Birer
hatırlatmada BBP Genel Merkezine ve Sayın Yalçın TOPÇU’ya yapalım;
Genel Merkez sitesinde İstanbul İl kongresi ile ilgili haberlerde geçen Kongrenin Genel Başkan adaylarından Tuna KOÇ sansürlenmiş. Ayıp edilmiş. Zihniyet devam ettikçe ayıplarında devam edeceğini tahmin edebiliyoruz ama yine hatırlatalım. O site Yalçın TOPÇU’nun ya da genel Merkez sakinlerinin kendi mülkü değildir beyler. O sitede BBP’liyim diyen ve emeğini ,zamanını ve parasını bu yapı için harcayan herkesin hakkı vardır. Bu sebeple keyfi davranamaz ve sansür uygulayamazsınız.
Ve
Sayın Yalçın TOPÇU kongre esnasında yaptığı konuşmada rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU’nun kazası ile ilgili konuşurken “ Biz hesabını soramazsak bunlar sorar” içerikli bir ifade kullanarak çocukları göstermişti. Bu ifadelerden bazı kişiler “Başkan kazayı çözmek istemiyor bu sebeple işi çocuklara havale etti” şeklinde anlamlar çıkardılar.
Bilgilerinize...
Mehmet BUĞRA