KRİPTONİK MEVZULAR
alperencehaber.com.tr /makale/kriptonik-mevzular.html
22 Ocak 2013 21:45
- A +A
1999 yılında yapılan genel seçimlerde iktidar ortağı olan Milliyetçi bir partimizde aday
gösterilen 550 kişilik aday listesi içerisinde 150 tanesinin Sabatay Sevi’nin takipçilerinden
olduğu şeklinde iddialar internet ortamında dolaşmıştı.
Kriptonik Mevzular
Geçtiğimiz günlerde Paris’te 3 PKK’lı kadının öldürülmesi ilgili pek çok şey yazıldı , çizildi. Öldürülmeleri ve Diyarbakır’da düzenlenen cenaze töreniyle ilgili tartışmalar bütün hafta boyunca devam etti. Gelinen son nokta öldürülenlerden Sakine adındaki kadının Ermeni olduğu bilgisinin medya ve sosyal medyada paylaşılması ve bu konu hakkında yaşanan tartışmalardı. Kısır iç siyasi mülahazara girmek istemiyoruz . Son 30 yıldır terör , iç siyasetin bir argümanı olarak kullanıldığı için terörle sistemli bir mücadele yöntemi geliştirilememiş ve başarı sağlanamamıştır. Terörü kendi mevzilerini ya da kazanımlarını korumanın başlıca unsuru olarak gören bürokratik oligarşi terörle ittifak yapmış ve terörle dövüşür görünmüş ancak dövüşmemiştir. Maalesef olan en alt ekonomik ve kültür tabakasından gençlere olmuştur.
Yaklaşık 300 yıldır bu milleti yönetenler daima milletten kopuk bir görüntü sergilemişlerdir. Milletin refah ve mutluluğundan ziyade kendi makam ve mevkileri ile ahfadlarının geleceğini öncelik olarak ele almışlardır. Tüm bu süre zarfında sürekli devşirmelerden yakınan Anadolu insanı her ne hikmetse iş oy vermeye geldiğinde gidip yine şikayetçi olduğu devşirmeler ve onların sulbünden gelenlere destek olmuştur. Halkın içinden yetiştiği yıllardır belleğimize kazınan , fakir edebiyatına konu edilen Bülent Ecevit’in dedesinin saray hocası olması , annesinin teyzesinin kocasının sadrazam olması gibi.
…
Türk Tarih Kurumu üyesi olan Ermeni kökenli gazeteci- yazar Levon Dabağyan’ın Pakraduniler hakkında yazılmış bir makalesi vardır. Yine Avram Galante’nin de aynı konuda bir kitabı (Pakraduniler veya bir Ermeni- Yahudi Tarikatı) bulunmaktadır. Levon Dabağyan, babil sürgünü sırasında bugünkü Ermenistan- Gürcüstan Bölgesine köle olarak getirilen bir grup Yahudinin 2700 yıldır Ermenilerin arasında yaşadığını ve bir zaman sonra Ermeni gibi görünerek Ermenilerin içerisine sızdığını , Ermeni bürokrasisini ele geçirerek Ermenileri yönetmeye başladığını ve Bizanslıların Ermeni Krallığını yıkmasına (1045) kadar Ermeni milletini acımasızca yönettiğini, Ermeni Krallığının yıkılmasından sonra Ermeniler arasına karışan Pakradunilerin günümüze kadar varlıklarını devam ettirdiklerini anlatır makalesinde.
Yine aynı makalede Ermeniler içerisinde yeralan Pakradunilerin Osmanlı Devletinin son yıllarında çıkan Ermeni isyanlarının elebaşısı olduğu ve yaptıkları katliamlarla Türklerle Ermenilerin arasını açtıklarını ve 1915 tehcirinin ana sebebinin Pakraduniler olduğunu ileri sürer.
…
Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden 6 yıl geçti. Geçen bu zaman zarfında pek çok kişinin “Hepimiz Ermeniyiz ” sedaları ile meydanları doldurduğuna tanık olduk. Müslüman- Türk görünen pek çok kişinin bu eylemlere bizzat katıldığına şahit olduğumuz gibi eylemlere katılmayan pek çok kişinin de bu eylemleri desteklediğine şahit olduk.
Bilgilere göre Türkiye’de yaşayan resmi Ermeni vatandaşımızın sayısı 60 Bin civarındadır. -ki bu sayının büyük kısmı İstanbul’da yaşasa da genel olarak Türkiye’ye dağılmış durumdalar.- Oysa Dink’i anmak için sadece İstanbul’da toplanan ve “Hepimiz Ermeniyiz ” diye bağıranların sayısı neredeyse bu rakamın 2- 3 katı.
Aradaki fark nereden kaynaklanıyor?
Gazeteci Erhan BAŞYURT , “Ermeni Evlatlıklar , Saklı Kalmış Hayatlar” isimli kitabında tehcirden kurtulmak için Müslüman olan ancak eski dinini ve Ermeniliğini devam ettirenlerin sayısının 100 Bin civarında olduğunu söylüyor. Değişik kaynaklarda bu rakam 300 bine kadar çıkmaktadır.
1927 yılında yapılan nüfus sayımında Türkiye’nin nüfusunun 13 Milyon olduğu göz önüne alınırsa - ve Erhan Başyurt’un verdiği rakamlar doğruysa- rakamlar oranlandığında “Hepimiz Ermeniyiz ” diye bağıranların aslında doğru söyledikleri de ortaya çıkıyor.
…
500.Yıl Vakfı yöneticilerinden Yahudi işadamı H. Ojalvo 1990’lı yılların sonunda kendisiyle yapılan bir mülakatta Türkiye’de yaklaşık 1,5 Milyon Yahudi kanı taşıyan vatandaşın bulunduğunu ileri sürmüştü. Resmi rakamlara göre 22 Bin civarında Yahudi vatandaşımız bulunduğunu belirtelim.
1999 yılında yapılan genel seçimlerde iktidar ortağı olan Milliyetçi bir partimiz de aday gösterilen 550 kişilik aday listesi içerisinde 150 tanesinin Sabatay Sevi’nin takipçilerinden olduğu şeklinde iddialar internet ortamında dolaşmıştı.
…
Türkiye’nin görünmeyen “Kriptonik” bir sorunu vardır ve bu kriptonik sorun çözülmeden başta terör olmak üzere görünür hiçbir sorunu çözülemez .Dahası Müslüman Türkler lehine çözülemez . Ağırlıklı olarak Kriptolardan oluşan bir bürokratik oligarşinin yönettiği ülkede de Kripto sorunu çözülemez . Kendisini kimin yönettiğinden bile haberdar olmayan bir topluluğun gelen etkilere anlamlı tepkiler vermesi ve sorunu aşması söz konusu olamaz .
Hele hele bu konuda en duyarlı olması beklenilen ancak bu gün itibarı ile zihni oryantasyondan yoksun , araştırma ve yorumlama kabiliyeti bulunmayan, çay ve sigaraya müptela ortamlarda mavra kesmeyi iş edinmiş , son dönemde internet ortamında sanal kahramanlık yapmak ve en hassas olduğu konuda bile slogan atmak dışında bir faaliyeti bulunmayan Ülkücülerce bu sorunun aşılması mümkün değildir.
Mehmet BUĞRA