MEHMET BUĞRA
Tarih: 24 Ocak 2010 _IO_SUNDAY (www.alperence.org sitesinde yayınlanmıştır)
Tarih: 24 Ocak 2010 _IO_SUNDAY (www.alperence.org sitesinde yayınlanmıştır)
Tuzu Kokutmak
BBP
İstanbul camiasında her şeyin İstanbul İl Kongresine endekslendiği ve
çalışmaların hızla devam ettiği bir dönem yaşıyoruz. Tüm toplantılar , tüm
görüşmeler bu doğrultuda şekillendiği gibi özellikle internet ortamında yayın
yapan sitelerde de bu konu yoğun bir şekilde işlenmekte.
İnternet üzerinden yayın yapan sitelerin sayısındaki artış devam ettikçe bir taraftan teşkilatlar içerisinde canlanmalar görülebilmekte diğer taraftan da internet ortamını kontrol etmenin güçlüğü sebebiyle üzüntü verici olaylara rastlanmaktadır. Ekranın arkasına saklanan bazı kişiler yanlış bilgileri , iftiraları yayarken küfürleşmelere tanık olunmaktadır. Yine rakiplerinin bel altına vurmak isteyen bazı adaylar ya da onların yardakçıları da sırf bu amaçla siteler açmakta ve yayın yapmaktadır. Burada birilerini ima etme ya da birilerine çamur atma , karalama gibi bir amacımız yok. Her site sahibi kendi vicdanının sesini dinleyerek kendi durduğu noktayı “insafın en iyi adalet olduğu” gerçeğinden hareketle değerlendirecektir kuşkusuz.
Alperence
grup bünyesinde yeralan siteler daha önce gerek parti kurultaylarında gerekse
il ve ilçe kongrelerinde taraf olmayacağını açıklamıştı. Grubun misyonu ve
ilkeleri okunduğunda bu durum anlaşılacaktır. Bu sebeple gerek kurultayda
gerekse il kongrelerinde bizlerinde gönüllerinden geçen adaylar olmasına
rağmen bunları bu sütunlardan destekleyecek içerikte yazılar kaleme almadık
ve beyanda bulunmadık. Bazı okuyucu kardeşlerimiz bazı yazılarımızdan bazı
kişileri desteklediğimiz sonucunu çıkarmışlarsa da bu yorumlar zorlama
yorumlardır. Biz yaklaşan il kongresinde de şu ana kadar ortaya çıkan 3 adaya
da eşit mesafede olduğumuzu belirtelim.
Bununla
birlikte yapılan yanlışları söylemekten imtina etmeyeceğimizi peşinen
söyleyelim. Gerek Bayram KARACAN gerekse Selim ŞİMŞEK’in samimiyetleri
konusunda bir tereddüdümüz yoktur. Ancak samimiyet ayrı şey liyakat ve işin
ehli olma ayrı şey. Bununla birlikte Teşkilat yönetimi bir ekip işi. Siz ne kadar
samimi olursanız olun ekibinizde bulunan insanlar samimi değilse orada
istediğiniz verimi alamazsınız.
Bayram
KARACAN’ın mevcut il başkanı olması sebebiyle ekibini az çok tanıyoruz. Bazı
takviyeler yapılması tabii ancak büyük oranda şuanki yönetimi ile devam
edilecek gibi görünüyor.
Bundan
önceki yazılarımızda İl Yönetimindeki bazı kişilerle ilgili düşüncelerimize
yervermiş ve İlçe Başkanlığı döneminde teşkilatın parasını zimmetine
geçirmekle itham edilen bir şahsın il yönetimine alındığını söylemiştik. Ne
yazık ki bu konuda gerek İl Yönetiminden gerekse teşkilat tabanından bir
cevap yada tepki gelmedi.
Bu şahsı önceki İl Başkanı Kazım AYAYDIN’da yönetimine almak istemişti. Bunun üzerine bu şahsın ilçe Başkanlığı yaptığı ilçede bir toplantı yapılmış ve bir mahkeme kurulmuştu. Yapılan bu yargılamanın sonunda Kazım AYAYDIN’ın “ Bu işi fazla deşelemeyim , bu arkadaşımızı kayıp etmeyelim” türü sözleri üzerine orada tartışma çıkmış ve il Başkanı , yapılan açıklamalardan dolayı mutmain olmadıklarını söyleyen ilçe başkanlarına hakaret ederek toplantıyı terk etmişti. Bu olaydan sonra o ilçede görevli bazı parti yöneticileri hem parti üyeliğinden hem de partideki görevlerinden istifa etmişti. Aynı şahıs tam 1 yıl önce MHP ye katılmıştı hem de tören düzenlenip rozet takılarak. Yani Rahmetlinin sağlığında gemiyi de terk etmişti. Teşkilatın parasını cebellezi ettiği iddia edilen ve kurulan mahkemede kendisini aklayamayan o şahıs şimdi İl Yönetiminde. Hem de … Başkanı sıfatıyla. Muhtemeldir ki Bayram KARACAN kongreyi kazanıp İl Başkanı olursa aynı şahıs Başkanlığına devam edecektir. Dedik ya bu bir ekip işi diye. Şimdi siz ne kadar dürüst olursanız olun yanınızdaki adam dürüst değilse sizin dürüstlüğünüzün hiçbir anlamı yoktur. Rahmetli YAZICIOĞLU adı şaibeli kişileri teşkilatlara sokmamak için büyük çaba göstermişti. BBP’nin toplumdaki saygı duyulan taraflarından birisi de buydu; Hırsızı , dolandırıcıyı bünyesine sokmamak. Toplum nezdinde meşruiyetini kaybetmiş , adı şaibeye karışmış insanların BBP’ye girmeye çalışmasının , bir yerlerden aday olmaya kalkışmasının en büyük nedeni “Temizlenmek” isteğiydi. BBP’nin toplum katında böyle bir fonksiyonu sözkonusuydu. Bu anlattıklarımız 3. kez köşemize taşıyoruz bununla birlikte başta Bayram KARACAN olmak üzere hem yöneticiler hem de yönetilenler üç maymunu oynuyor. Kendi adımıza böyle insanların listelerde yeraldığı bir kongrede oy kullanmayı , seçilmesi halinde bu şahsın meşruiyet kazanmasına ve temizlenmesine yol açacağı gerekçesiyle doğru bulmuyoruz. Ve belirtelim ki BBP tabanı gerekli tepkiyi gösterip bu tür şahısları arasında tutmaya devam ederse “Tuzunda Koktuğuna” hükmedeceğiz. Dışardan gelen şaibeli isimlere karşı her fırsatta tepkisini gösteren BBP tabanının içerdeki bu tür insanlara karşı sessiz kalması dikkat çekici. Bu durum dışardan gelecek hastalıklara karşı duyarlı olan vücudun içeride farkına varmadan kendisini yok edecek kanser hücrelerini kendisinin ürettiği gerçeğini hatırlattı bize. Kanser illetinin vücudu içeriden çökertmesi gibi bu tür olaylara karşı tepki geliştirememekte bu teşkilatı çökertecektir. Namuslu adamla namussuz adamın aynı değerde oya sahip olduğu bir sistemde önemli olanın o oyu almak olduğu düşüncesi ile hareket edecek ve “benim hırsızım , benim yolsuzum, benim namussuzum iyidir” diyebilecek faydacı ve nicelikçi zihniyetler ortaya çıkabilir.
Ancak dava
adamı olanların ya da dava adamı olmaya çalışanların sayılardan ziyade
niteliğe önem vermesi gerektiği ve BBP’nin ve onun liderinin %1 oy alırken
dahi sayılara takılmadığı ve tek başına kalsa bile yoluna devam edeceğini
bildirdiği , herkesin malumu iken vefatının üzerinden daha 1 yıl bile
geçmeden söylediği sözlerin , gösterdiği yolun gözardı edilmesi üzüntü
verici.
Bu yazdıklarımızdan sonra kongrede taraf olduğumuzu düşünmeyin. Bizi hangi ismin il yöneticisi olduğundan ziyade hangi niteliğin il yöneticisi olduğu ilgilendiriyor. Diğer adaylar listelerini açıkladıklarında o listelerde yeralacak –yerverilirse- şaibeli isimlerle ilgili düşüncelerimizi de buradan açıkça belirteceğiz.
Bundan
kimsenin şüphesi olmasın.
Mehmet BUĞRA |