MEHMET BUĞRA
Tarih: 18 _NOVERMBER 2009 _IO_WEDNESDAY (www.alperence.org isimli sitede yayınlanmıştır)
Tarih: 18 _NOVERMBER 2009 _IO_WEDNESDAY (www.alperence.org isimli sitede yayınlanmıştır)
GÜNDEMDEN
SEÇTİKLERİMİZ
Geçen
yazımızda yeni oluşturulan İstanbul İl Yönetimi içerisinde yeralan birkaç
kişi ile ilgili bilgi vermiş ve bu kişilerin içerisinde bulunduğu bir
yönetimin il başkanının deyimiyle çıtayı ne kadar yükseğe çıkartabileceğini
sorgulamıştık.
Ve yazımızı yeni oluşturulan il yönetimi henüz kamuoyuna ilan edilmeden önceki gece yayına alarak Genel Merkezce atanan İl Başkanının hata yapmasını önlemeyi amaçlamıştık. Daha önce İl Başkanlığına ve Genel Merkeze şifahi olarak durum iletildiği ve olayları açıklayıcı içerikte fakslar çekildiği ve üstüne de bu siteden yazımız yayınlandığı halde hatalarında ısrar ettiler ve ilgili şahısları il yönetimine aldılar. Yazımızın üzerinden uzunca bir zaman geçmesine rağmen tabir caizse kulaklarının üzerine yatmayı tercih ettiler. Yazımızın içeriğine ilişkin herhangi bir bilgi vermedikleri gibi savunma da yapmadılar.
Bu duruma
Genel Merkezin de tepkisiz kalması garip. Çünkü MKYK üyesi bazı partililer
kesinlikle şaibeli isimlere görev verilmeyeceğini bizimde içinde bulunduğumuz
ortamlarda açıkça ifade etmişlerdi.
Şaibeden ne kastettiklerini anlayamadık. Teşkilata ait bir paranın zimmete geçirilmesi iddiasından daha büyük şaibe mi arıyorsunuz? Zimmet suçlaması şaibe değilse şaibe nedir ey Yöneticiler. İstanbul İl Başkanlığının internet sitesinde “İstanbul İl Çıtayı Yüksek Tutuyor” diye başlık atılmış. Soruyoruz ; şaibeli adamları rahmetlinin resimlerinin önünde resmettirerek aklamak mıdır çıtayı yüksek tutmak?
Ancak
ondan çok daha ilginç ve garip olan ve dahası bizleri umutsuzluğa düşüren bu
olaya tabanın tepkisiz kalması. Evet asıl acı olan bu. Hem Genel Merkez hem
İl Başkanı durumdan haberdar olmasına rağmen yönetime şaibeli adamları
giriyor ve koskoca İstanbul Teşkilatından bir Allah’ın kulu ne oluyor diye
sormuyor.
Koltuklar
bir yerinize yapıştı mı beyler? Makam hırsı bu kadar mı ruhunuza işledi.
Tepki
koymak , rahatsızlığınızı belirtmek bu kadar mı zor? Görevden alınırım ya da
bir daha görev verilmez diye korkuyor musunuz?
“Hata
yaparsam beni düzeltin düzeltmezseniz vebaldesiniz” diyen bir liderden
yanında bulunduğunuz 17 senede bu konuda bir şey öğrenmediniz mi?
Sizin
evinizden-barkınızdan , eşinizden ,evladınızdan , boğazınızdan kısarak ayakta
tutmaya çalıştığınız bir yapının parasına göz diktiği iddia edilen kişilere
karşı onlara , yetki veren ve ileride vukua gelecek bu tür bir hadise de suça
ortak olacak kişilere hesap sormak , bu konu hakkında bilgi istemek , ne
oluyor demek bu kadar mı zor?
Kendi
içerisindeki çıfıttan hesap soramayan sizler yarın bu parti iktidara gelse
ülkenin yağma ve talan edilmesine nasıl engel olacaksınız söyler misiniz?
Biliyoruz
ki bu yazdıklarımızdan sonra kendisi adam olamayıp başkasına adamlık eden bir
güruh efendilerinin talimatı ile gene küfür edecek. Hakaret içerikli
e-postalar gönderecek. Her zaman yaptıkları gibi biri birilerinin adamı
olmakla ya da bir yerlere hizmet etmekle suçlayacaklar.
Tüm bunlar İstanbul İl Parti Yönetiminde şaibeli bazı insanlar bulunduğunu ve bizim haksızlık karşısında susmadığımız ve susmayacağımız gerçeğini değiştirmeyecektir.
…
Rahmetlinin vefatından sonra yeni bir başkan ve yeni bir yönetimle parti yoluna devam ediyor. Seçim aşamasında her iki adayında bizce istenilen vasıflarda olmadığını belirtmiştik. Bugüne kadar ki çalışmalar maalesef bu düşüncemizde haklı olduğumuzu gösterdi. Siyasetin zor bir zenaat ve ekip işi olduğunu biliyoruz. Yine tecrübe gerektirdiğini de. Kimselere haksızlık etmek gibi bir niyetimiz yok. Bununla beraber Partinin Genel Merkez kadrolarını oluşturan ekip Rahmetli YAZICIOĞLU’nun son kurultayda oluşturduğu ekip neredeyse. Bununla birlikte Mayıs ayından bugüne kadar geçen 6 aylık sürede yapılan icraatlar “Duygusal Tepkilerden” öte bir anlam taşımıyor. Siyasi olarak ortaya konan bir çalışma yok. Yapılmayan çalışmalar Rahmetli YAZICIOĞLU’na duyulan sevgi kullanılarak kapatılıyor. Ve bir anlamda taban aldatılıyor. Tüm faaliyetler rahmetlinin görüntülerinden derlenen sinevizyon gösterilerinden ve fotoğraf arşivinin gösterilmesinden ibaret sanki. Rahmetlinin uğradığı kaza/suikast konusunda bile tabana karşı bir bilgilendirme yapılmıyor. Siyasi gündemle ilgili konularda çoğu kez sessiz kalınıyor. Zaman zaman yapılan açıklamalarda üslup ve içerik olarak maalesef BAHÇELİ’yi hatırlatıyor.
…
Tüm faaliyetlerde rahmetli YAZICIOĞLU ve kaza/suikastta şehid olan partililerden bahsediliyor. Dedik ya duygusallıkla gün geçiriliyor. Her toplantıda rahmetlilerin isimleri zikrediliyor ama geride bıraktıklarından bihaberiz. Hem düşüncelerinden bihaberiz hem de emanetlerinden.
Keş
Dağlarında Hak’a yürüyen kardeşlerimizden birine karşı şehadetinin ardından
ödenemeyen borçlarından dolayı icra takibi yapıldığını ve hacze gelindiğini
biliyor musunuz Sevgili Yöneticilerimiz?
Bilmiyorsunuz
değil mi?
Emanete
sahip çıkmak böyle olmasa gerek?
…
Geçenlerde
Aydın DOĞAN’ a hukukdışı bazı işlemler yapıldığı gerekçeyle yüklü miktarda
vergi cezası kesildi. Bunu takip eden günlerde Parti üyelerinden Namık Kemal
ZEYBEK’in Aydın DOĞAN hakkında bir yazısı yayınlandı. Bu yazısında
Saynı ZEYBEK pek çok şey arasında “... Onurunu hertürlü kazanç kaygısının üstünde
tutar. ...Onun dürüstlüğünün kefiliyim” sözlerini de zikretmiş.
Oysa
Rahmetli YAZICIOĞLU’nun bizzat ağzından dinlemiştim RTÜK Kanunun meclisten
geçmemesi için Aydın DOĞAN’ın yaptığı çabayı ve Rahmetli YAZICIOĞLU’na teklif
ettiği siyasi rüşveti. Kanun çıktıktan sonra da yıllardır BBP ve Rahmetli
YAZICIOĞLU’na uygulanan sansürü ve her fırsatta BBP , Alperen Ocakları ve
Rahmetli YAZICIOĞLU’na atılan çamuru hep birlikte yaşamıştık. Danıştay
Saldırısı ; Rahip Santoro , Malatya Kitabevi ve Dink cinayetleri.
Rahmetli
Muhsin YAZICIOĞLU’nun vefatının ardından yaşanan kongre sürecinde Namık Kemal
ZEYBEK’in partinin başına geçmesi için çalışan , bu amaçla kongre salonunda
bile başkan adayları Sayın Yalçın TOPÇU ve Sayın Tuna KOÇ’u destekleyen
kişilerle pazarlık yapanlar ve hala Sayın ZEYBEK’i partinin başına
getirmeye çalışanlar; Siz Sayın ZEYBEK’e kefil olmakla bu açıklamalardan
sonra Aydın DOĞAN’a da kefil olduğunuzun farkında mısınız?.
...
İstanbul
İl Ocak Teşkilatında görev değişikliği oldu. Yeni bir Yönetim oluşturuldu.
Yönetimden ayrılan kardeşlerimize çok zor zamanda ocaklarımıza sahip
çıktıkları için kendi adımıza teşekkür ile hakkımız varsa helal ediyoruz.
Onlarında bizlere haklarını helal etmelerini umuyoruz. Görevi devralan
kardeşlerimize de başarılar diliyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun.
Mehmet BUĞRA |