12 Ağustos 2014 Salı

ÇAM AĞACINDA BİR KUŞ VARMIŞ..

ÇAM AĞACINDA BİR KUŞ VARMIŞ...
alperencehaber.com.tr /makale/cam-agacinda-bir-kus-varmis--.html
1 Ocak 2013 17:02

"Her yılbaşı bir itiraftır. Devam edegelen kültür savaşında mütemadiyen gerilediğimiz, en kesin yenilginin eşiğinde bulunduğumuzun itirafıdır." Galip ERDEM.

Çam Ağacında Bir Kuş Varmış…

Aslında sessiz sedasız kitap okuyarak bir akşam geçirmeyi düşünmüştük. Akşamın bir kısmını da böyle geçirdik.Ancak tarihin 31 Aralık olması ve bir sosyal iletişim sitesinde 31 Aralık 1988 de vefat eden Rahmetli Seyyid Ahmet ARVASİ’nin "Bu geceyi 'Noel Ağaçları'nın gölgesinde tepinerek ve çocuklarını Papaz Saint Nicola (Noel Baba)'nın masalları ile uyutarak geçirenlerin çizdiği şahsiyet tablosu içinden acaba nasıl bir istikbal çıkacaktır?"sözünün paylaşıldığını görünce huzurumuz kaçtı.

Milletin bir kısmı altları kuru , karınları tok ve sırtları pek olduğu için eğleniyor ve noeli kutluyor. Milletin ekseriyeti de bu eğlenen azınlığın eğlencesini izleyerek eğlenmeye çalışıyor. Bir kısmı da azınlığın yaptığına karşı kendince alternatif programlar yapma derdinde. Mekke’nin fethi kutlanıyor.

Herkes istediği şeyi kutlayabilir ancak dini/kültürel içerikli bir kutlamanın karşılığının tarih içerikli bir kutlama olmayacağı kimsenin aklına gelmedi sanırız . İtiraf edelim ki gençliğimiz de bizimde aklımıza gelmemişti.



Görünen o ki 70 Milyonluk bir topluluk , içlerinde yaşayan ve sayıları 50 Bini bile bulmayan , Hristiyan ülkedaşlarının dini/kültürel öğelerini kullanır olmuş. 70 Milyon bu anlamda 50 Bine benzemiş.

Rahmetli Seyyid Ahmet ARVASİ “Türk- İslam Ülküsü”nün yazarı ve milliyetçilik fikrinin ideologlarından. Yukarıdaki sözü her ne kadar bir soru gibi görünüyorsa da aslında kültürel dönüşüm ya da başkalaşım konusundaki tedirginliğini ortaya koyuyor. Dede Korkut Hikayelerinden Saint Nicola Hikayelerine doğru gidişe ve kültürel erozyona dikkat çekmek istiyor.

Devletin bir Milli Eğitim politikası olmadığı gibi bir kültür politikasının da bulunmadığı hepimizin malumu. Peki Seyyid Ahmet ARVASİ’nin fikirlerini takip eden ya da o iddiada olan yapı  ya da kurumların bir politikası var mı?

Kendilerini “Türk Milliyetçisi” olarak takdim eden siyasi partiler , dernekler , vakıflar bugüne kadar Türk Kültürü için ne yaptılar? Türk Kültürünün kültür emperyalizmine karşı ayakta kalabilmesi, kültürel değerlerin korunması ve bir sonraki kuşağa sağlıklı bir biçimde aktarılabilmesi için hangi yöntemleri geliştirdiler? Ne tür çalışmaların içine girdiler? Bu amaçla hangi kurumları oluşturdular?

Mevcut parti- dernek- vakıf yöneticilerinden kaç tanesi kendi memleketine ait nişan - düğün adetlerini , halk oyunlarını , türkülerini , hikaye ve masalları , çocuk oyunlarını biliyor? Kaç tanesi bunları öğrenmek için çaba sarfetti ya da ediyor? Öğrenenlerden/bilenlerden kaç tanesi bildiği kültür unsurlarını çocuğuna, yeğenine, kardeşine anlattı? Kaç tanesi çocuğunu , yeğenini bu kültür unsurlarını öğrenebileceği kurslara ya da ortamlara götürdü?

Milliyetçi çevrede yetişmiş olan bizler bu sorulara müspet bir cevap veremiyoruz . Maalesef müspet bir cevap verilebileceğini de sanmıyoruz . Kendisini Türk Milliyetçisi ya da Milliyetçi olarak takdim eden Siyasi Partiler , dernekler , vakıflar vs. kurumların bir kültür politikası olmadığı gibi kendisini Milliyetçi olarak takdim eden kişilerinde bir kültür perspektifi yoktur. Bugün itibarı ile bu yapılar bir kültür politikası üretmekten , bir kültür perspektifi geliştirmekten acizdirler. Dahası böyle bir kaygıları yoktur.

Çaylı sigaralı sohbetlerle , gece sabahlara kadar ahkam keserek vatanı kurtaracaklarını sanan insanların elinde bu milletin geleceği tüketilmekte. Emperyalizmi sadece ekonomik ya da siyasal emperyalizm olarak algılayan insanların elinde bu millet bir tükenişe doğru gitmektedir. Maalesef Milliyetçi yapılar ya da bu yapıların başında bulunan kişiler kendi milletlerine ihanet etmektedir.

Milliyetçi yapıların sorumluluklarını yerine getirmemesi ve kültür emperyalizmini engelleyecek politikalar üretmemeleri insanları tepkisel davranışlara ve cep telefonu , sosyal iletişim siteleri yoluyla sağa sola “Her kim ki yılbaşında süsler Çam ağacı maazallah öbür dünyada…” türlü mesaj göndermek gibi aculluklara sevketmektedir.



Bu güne kadar bu ülkenin Eğitim politikalarını üretenler , kültür politikalarını üretenler, üretilen politikaları uygulamaya koyanlar ve kendilerini Türk Milliyetçisi olarak takdim eden yapılarda görev alanlar / bu yapıların başında bulunanlar bu gece yeni yılı kutlayan bu nesil sizlerin eseridir. Eserinizle öğünebilirsiniz…

"Her yılbaşı bir itiraftır. Devam edegelen kültür savaşında mütemadiyen gerilediğimiz , en kesin yenilginin eşiğinde bulunduğumuz un itirafıdır." diyor rahmetli Galip ERDEM.
Anlayana…
Çam ağacında bir kuş varmış…
Mehmet BUĞRA