11 Ağustos 2014 Pazartesi

KURULTAYA DAİR




MEHMET BUĞRA

Tarih: 30 Mayıs 2009 _IO_SATURDAY (www.alperence.org sitesinde yayınlanmıştır)

KURULTAYA DAİR
         
“Başkanın koltuğuna şimdi bu adam mı oturacak yaa!? 
  ...  
 
Geçtiğimiz haftasonu BBP olağanüstü kurultayını yaptı ve kendisine yeni bir Genel Başkan seçti. Kapalı Spor Salonunda yapılan kurultayda salon doluydu. Ama önceki kurultaylarda gördüğümüz coşku yoktu.
Kurultaya giderken kafamızda pek çok soru işareti vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse içimizde ileriye dönük endişe ve korku hakimdi. Bu endişe ve korkunun sebebi bir önceki yazımızda belirttiğimiz üzere Genel Başkanlığa aday kişilerin bizim aradığımız kriterlere uygun olmadığı düşüncesinden kaynaklanıyordu.

Kurultay boyunca görüştüğümüz pek çok kişide aynı korku ve endişenin mevcudiyetine şahit olduk. 1.tur oylamanın bittiği ama henüz sonuçların açıklanmadığı bir sırada Kayseri’den gelen bir delege “Kurultaya gelmeden önce ümitsizdim ama burada gördüklerimden sonra ümitsizliğim daha da arttı” diyordu.
 ...

1992 yılından beri bu camianın içerisindeyiz. 17 yıllık bu sürecin son 7 yılı Parti çalışmaları ile geçerken ondan önceki 10 yıl Ocak çalışmaları ile geçti. Bu süreçte hiçbir makama talip olmadık. İhtiyaç duyulduğunda çağırıp görev tevdii ettiler, kaçmadık. İhtiyaç duymadıklarında da yedek kuvvet gibi kenarda bekledik. Bu 17 yıllık süreçte ilk kez bir şeyden pişmanlık duyduk. Delege olmadığımıza ve tüm harekete yön verecek böyle bir kurultayda oy kullanamadığımıza. Aynı pişmanlığı duyan pek kişinin daha var olduğunu tahmin edebiliyoruz.
          
Delege olmak istesek bile olabilir miydik? Bu soruya cevap veremeyiz. Ama en azından gerekli girişimlerde bulunabilirdik.
            ...         

İkinci tur oylamada netice alınamaması üzerine 3.tur oylamaya geçileceği esnada Genel Başkan adaylarından Tuna KOÇ adaylıktan çekildiğini açıkladı. Genel Başkan adayları birlikte kürsüye çıkıp kucaklaştılar. Bu esnada salon boşalmaya başladı. Salonu boşaltan kalabalık içerisinde ilerlerken önümde yürüyen  4 tane partili bayanın konuşması dikkatimi çekti. İçlerinden biri diğer arkadaşlarına böyle diyordu:
Başkanın koltuğuna şimdi bu adam mı oturacak yaa!?           
         
Bu soru kurultaydan çıkan sonuçtan partililerin çok da haz etmediklerini ve mutmain olmadıklarını göstermektedir ki bizde şahsen aynı çizgideyiz. Şayet Tuna KOÇ Genel Başkan olsa idi mutmain olur muydunuz diye soracak olursanız? Sanmıyoruz.
            ...          
Delege olabilir miydik sorusuna verebileceğimiz cevapta keza  aynı olumsuzluğu taşımaktadır. Sistem gayet basit. Yönetici delegeyi seçerken aynı delegede yöneticiyi seçmektedir. Al gülüm ver gülüm. Yönetici delegeyi seçerken insanın doğası gereği sözünü dinleteceği , kendisine adamlık edecek kişileri tercih edecektir. Delege de tekrar aynı göreve gelebilmek için yöneticisinin isteklerine karşı gelemeyecek ve ona  adamlık edecek ve O’na sırtını dayayacaktır. Bu süreçte bir kez değil bin kez de kurultay yapılsa çıkacak sonucun sağlıklı ve delegenin gerçek iradesinin tezahürü olduğunu söylemek mümkün olamayacaktır. İşte “Başkanın koltuğuna şimdi bu adam mı oturacak yaa!?” diye soran bayanı şaşkınlığa ve bu soruyu sormaya yönelten asıl etken budur.
      
Ne demek istediğimizi biraz daha somutlaştıralım. Adayların destekçilerine baktığımızda “Komitacılık” ları (hepsi için geçerli) ile maruf Osman TÜFEKÇİ ve Bahtiyar ÇELİK ekiplerinin bir tarafta , Hakkı ÖZYURT-Tayfun İLHAN ile K. Mahir DAMATLAR ekiplerinin diğer tarafta olduğu görülecektir. Yani bir anlamda “
Ağır Ağabeyler Savaşı.” Ağır ağabeyleri tarafından seçilen ya da seçtirilen delegelerin kendi iradeleri ile oy kullandığını kim söyleyebilir. Bir önceki yazımızda delegeye yaptığımız ve hangi adayı ne için destekleyeceğiniz hususunda kendinizi ikna edin yollu tavsiyemizin sebebi buydu. Bu tavsiyede bulunurken tavsiyemize uyulmayacağını elbette biliyorduk ama biz yine de üzerimize düşeni yapmak istedik.
...
           
Kurultay sonrası bir ilçenin otobüsü ile İstanbul’a döndük. Bolu civarında mola verilen bir yerde daha çok diğer adaya oy veren bir başka ilçenin otobüsü daha  mola verdi. Bizler misafir olduğumuz ilçe delegeleri ile bir masada otururken diğer ilçenin yöneticileri ve delegeleri yanımızdan geçti gitti. Ne bir iyi akşamlar ne de bir iyi yolculuklar. Sanırsınız ki bu insanlar dava arkadaşı değil ve daha önce hiç karşılaşmamışlar.  
      
Kurultay esnasında ve gergin bir ortamda herhangi bir olayın yaşamaması sevindiriciydi. Ancak bu kurultaydaki kişilerin sağduyulu olmalarından değil olaya sebebiyet verecek grubun seçimi kaybedeceğini bilmesinden kaynaklanıyordu daha çok. Rengini belli etmemiş delegelerin olay çıkması halinde olayı çıkartan tarafa pek de iyi nazarla bakmayacakları aşikardı. Oyların birbirine yakın olması her iki tarafı da temkinli hareket etmeye yöneltti.
 
            ...

Yapılan 2.tur oylamanın da istenen sonucu vermemesi üzerine Tuna KOÇ başkan adaylığından çekildi ve usulen yapılan 3.tur oylama ile Yalçın TOPÇU BBP’nin yeni Genel Başkanı oldu.            
 

Tuna KOÇ pek çok kişinin tahmin edemeyeceği bir oy aldı. Kurultay’dan bir gün önce Ankara’da idik ve bazı dostlarla görüşüp bilgiler aldık. Bu esnada İstanbul’dan bir arkadaşımız telefonla durumu sordu. Bizde seçim sonucunun ortada olduğunu beyan ile “Sanki Tuna KOÇ’u birileri satıyormuş gibi geldi” şeklinde görüş bildirdik. Kurultay sonrası Tuna KOÇ’u aktif olarak destekleyen kişilerle yaptığımız görüşmelerden çıkardığımız sonuçlar bu görüşümüzü destekler mahiyetteydi.
        
Bununla birlikte Genel Merkez dışından ve delegelerin tanımadığı Tuna KOÇ’un  son iki yılı Genel Merkezde görevde geçiren ve Parti Sekreteri olarak görev yapan , son 45 günü de geçicide olsa Genel Başkanlık makamında geçiren Yalçın TOPÇU’ya karşı tüm delegelerin (oy kullanmayanlarda dahil) (yaklaşık) %40’ının oyunu alması büyük bir başarıdır. Aynı durumda Yalçın TOPÇU olsaydı aynı oyu alabilir miydi? Yine aynı şekilde ilk 2 turda Tuna KOÇ daha fazla oy almış olsaydı Yalçın TOPÇU  ve taraftarları çekilme ve sonucu kabul etme noktasında Tuna KOÇ ve taraftarlarının göstermiş olduğu olgunluğu gösterebilir miydi? Bilemiyoruz.
           
 
Bildiğimiz bir şey varsa o da hiçbir yönetim ve hiçbir genel başkan kendisine alternatif olabilecek kişi ve kişileri başında bulunduğu yapıda barındırmaz ve rakibine %40 gibi bir oy vermiş delege yapısını kendi haline bırakmaz.
 

Kurultay boyunca diğer başkan adayı Adem IŞIK yok sayılmıştır maalesef. Camiaya yakışmadı. Üçüncü tur oylama öncesi Yalçın TOPÇU’nun Tuna KOÇ’u kürsüye davet ederken Adem IŞIK’ı unutması ve davet etmemesi affedilir bir şey değildir. Yine akabindeki konuşma esnasında Tuna KOÇ’ a “Tuna” şeklinde ismiyle hitap etmesi de abesti. Başbaşa kalınan durumlarda bu normal karşılanabilir ancak kurultay esnasında ve delegelerin ve basının huzurunda bu tarz bir hitabın hoş olmadığını belirtmeliyiz.

Hiçbir şeye aldırmadan, sağına soluna bakmadan ve tek başına  “Ben Varım” diyerek aday olma cesaretini gösteren Adem IŞIK’ı kutluyor selam ve saygılarımızı sunuyoruz.
...

Kurultay öncesi düşüncelerimizde umutsuzluk hakimdi. Maalesef kurultay sonucu bu umutsuzluğumuzu yok edemediği gibi yeni umutsuzluklarda yükledi üzerine. Hayırlısı olur inşallah. Geleceğe dair düşüncelerimizi inşallah bir başka yazımızda sizlerle paylaşacağız.